Kayıtlar

Ekim, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kenger: Anadolu'nun Şifalı Bitkisi

Resim
Hekimhan Ballıkaya( Mezirme) Fotoğraf Süleyman Özerol  Tarımdan hayvancılığa, gıdadan kozmetiğe kadar birçok alanda kullanılan Anadolu bitkilerinden biri de halk arasında genel olarak deve dikeni olarak anılan kengerdir. Bilimsel adı ‘Asteraceae’ olan familyaya ait bir tür olan ‘Gundelia tournefortii’, Farsça ve Arapça’da ‘kangar’, Kürtçe ‘kengırok’, Ermenice ‘genger’, Türkiye’de ise yaygın olarak ‘kenger’ olarak adlandırılır. Kenger'in Çeşitli İsimleri ve Yayılış Alanı Ülkemizin yörelerinde bilinen isimleri yayla gülü, çengel kengeli, çakırdikeni, çıtlık kengeli, enger, kenger, kengir, kengiotu, kalağan, tatlı kenger, kanak ve dağ sakızı olarak bilinmektedir. Doğu Anadolu’dan Batı Asya’ya kadar uzanan coğrafyada yetişen kenger, özellikle Malatya – Sivas çevresinde ticareti yapılan şifalı bir bitkidir. İç Anadolu ve Doğu Anadolu başta olmak üzere Ege ve Akdeniz bölgesi boyunca uzanır. Suriye, Kudüs, Kıbrıs, Lübnan, Irak, İran, Mısır, Ürdün, Azerbaycan, Türkmenis

KULUNCAK YUNNUK KALESİ'NE YOLCULUK

Resim
6 Ekim 2024'te, emekli öğretmen olan yol arkadaşım Adil Aktaş ile birlikte güneşin ilk ışıklarıyla birlikte yola çıktık. Beydağı'ndan yükselen güneş, Malatya ovasını altın sarısı bir örtüyle kaplamıştı. Bugünkü hedefimiz, Malatya'nın tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü  Kuluncak ilçesiydi. Malatya, Yazıhan ve Hekimhan ilçelerinden geçerek yaklaşık 114 kilometrelik  yolculuğumuzun sonunda  Kuluncak'a ulaştık. Yol boyunca uzanan bereketli kayısı bahçeleri, bölgenin kadim zenginliğini gözler önüne seriyordu. Güneşin doğarken gökyüzünün pembe, turuncu ve mor renkleri  içimizi huzurla doldurdu; sonbaharın o dingin ışığı, derin vadilere ve keskin tepelere yumuşakça yayılıyordu. Sivas'ın Kangal ilçesinden başlayıp Malatya'da Karakaya Barajı'na dökülen, Kuluncak'tan geçen Tohma Çayı, binlerce yıldır bu bölgenin hayat kaynağı olmuştur. Dağlarda meşe, ardıç, alıç , ahlat ağacı, sumak bahçelerde kayısı, ceviz ağaçlarının kokusu, rüzgarla birlikte yüzüm

Sensiz Sonbaharlar

Resim
Fotoğraf:Arşivden Bostanbaşı( Barguzu) Yeşilyurt - Malatya Güz gülleri açtı, sevgilim, yine sen varsın aklımın her köşesinde. Sararan yapraklar dökülüyor birer birer, tıpkı umutlarım gibi, solgun ve sessiz. Kayısı ağacının solgun yaprakları arasında rüzgar hüzünlü bir melodi çalarken, teninin kokusu düşüyor burnuma, ve saçlarına sarı, kızıl yıldızlar yağarken, gözlerimde aşkın o eski ışıltısı, sanki hâlâ orada. Bakışlarımız kaybolurdu gökyüzünün derinliğinde, mavinin en uçsuz bucaksız yerinde. Şimdi tek başımayım, bahçemiz sessiz, ve yüreğim bir kırık ayna parçası gibi dağılıyor Her nefeste adın bir yangın gibi sarıyor içimi Ne çok severdin gazellerde yürümeyi, ellerin ellerimdeyken. Şimdi yüreğimde yankılanan tek şey, senin sesin, her an daha uzak ama bir o kadar yakın. Birlikte dinlediğimiz o şarkıyı mırıldanıyorum usulca, “Benim gönlüm sarhoştur, yıldızların altında...” Bu sekizinci sonbahar, ve sensiz geçen her gün bir ömür kadar uzun. Gözlerim gökyüzüne açılan pencerel