Kenger: Anadolu'nun Şifalı Bitkisi

Hekimhan Ballıkaya( Mezirme)
Fotoğraf Süleyman Özerol 

Tarımdan hayvancılığa, gıdadan kozmetiğe kadar birçok alanda kullanılan Anadolu bitkilerinden biri de halk arasında genel olarak deve dikeni olarak anılan kengerdir. Bilimsel adı ‘Asteraceae’ olan familyaya ait bir tür olan ‘Gundelia tournefortii’, Farsça ve Arapça’da ‘kangar’, Kürtçe ‘kengırok’, Ermenice ‘genger’, Türkiye’de ise yaygın olarak ‘kenger’ olarak adlandırılır.

Kenger'in Çeşitli İsimleri ve Yayılış Alanı
Ülkemizin yörelerinde bilinen isimleri yayla gülü, çengel kengeli, çakırdikeni, çıtlık kengeli, enger, kenger, kengir, kengiotu, kalağan, tatlı kenger, kanak ve dağ sakızı olarak bilinmektedir. Doğu Anadolu’dan Batı Asya’ya kadar uzanan coğrafyada yetişen kenger, özellikle Malatya – Sivas çevresinde ticareti yapılan şifalı bir bitkidir. İç Anadolu ve Doğu Anadolu başta olmak üzere Ege ve Akdeniz bölgesi boyunca uzanır. Suriye, Kudüs, Kıbrıs, Lübnan, Irak, İran, Mısır, Ürdün, Azerbaycan, Türkmenistan ve Afganistan gibi ülkelerde de doğal olarak yetişir. Yüksek dağların sarp kayalıklarında, kurak ve volkanik yamaçlarda, bozkır, dağlık, taşlık ve kıraç arazilerde kendiliğinden yetişen dayanıklı endemik bir bitkidir.
Kenger ve Kenger Sakızı
Gövdenin kesilmesiyle çıkan sütten kenger sakızı hazırlanır. Köklerinden elde edilen bu doğal sakız, Doğu Anadolu’nun birçok kentinde eski bir gelenek olarak varlığını sürdürür. Kenger, aynı zamanda bir yaban sebzesi olarak da tüketilir. Haşlanır, kavrulur, bulgura katılır veya yoğurtla ekşitilir.

Kenger Sakızı Üretimi


Fotoğraf alıntı

 Temmuz ayı itibariyle kenger bitkisi kurumaya başlar ve Eylül ayının sonuna kadar kenger sakızı elde edilir.

Kenger sakızı yapmaya sabah erken veya akşam serinliğinde gidilir. Kurumuş kenger bitkisinin kökünün etrafı kazıcı bir aletle ( keser , külbe/çapa )ile iyice eşilir, kökünü oynatmadan temizlenir. Kök oynarsa kırılır, süt tabana çekilir. Kök oynatılmadan keskin bir bıçakla sütün akacağı yöne doğru istikamet vermek için çapraz şekilde kesilerek/ kanatılırak sakız olacak sütünün akışı sağlanır. Kesme işlemi ustalık gerektirir.

Fotoğraf alıntı

Sütün  toprağa akmaması için altına ince yassı bir taş, geniş bir yaprak konur.
Kesilen kökü güneş ışınlarından korumak için yassı bir taş yardımı ile gölgelendirme yapılır. Kenger gölleri / çukurlarının / ocaklarının yeri belli olsun diye bellik olarak üst üstüne taş, dikilir .3-4 saat boyunca toprağa akmaya devam eden süt, katılaşıp sakız olduktan sonra toplanır. Bir kenger bitkisinden üç - dört defa sakız yapılabiliyor. 

Toplanarak eve getirilen sakızlar bol su ile yıkanır. Soğuk su altında taşla dövülür.  Ardından toprak ve otlardan temizlenen sakızlar ,  sıcak suda kaynatılarak sakız yapılır. Birer çiğnemlik şekline getirilir ... Bazen iplere boncuk tanesi gibi dizilerek  cam kavanozda su içinde saklanarak  satışa sunulur...

Fotoğraf İbrahim Alaattin Ateş 
Darende  Kenger Sakızı satıcısı

Kenger sakızını  ilk kez çiğneyen kişiye ağızda acılık hissi verir ve zamanla bu acılık ortadan kaybolur. Sakız yumuşayınca ağızda bıraktığı tat ve aroması unutulmaz. Kullanımı diğer sakızlara nazaran çok uzundur. Sakızı çiğneyeme ara verileceği zaman su dolu bir bardak içerisine alınarak muhafaza edilebilir.

Kenger Sakızının Ekonomik Önemi ve Kültürel Yansımaları

Kenger, Darende çarşısında tezgaha düşüp arz-ı endam eylemişken...Darende Kültür ve  Sanat  Derneği Başkanı  arkadaşım İbrahim Alaattin Ateş kenger sakızı fotoğrafları çekip gönderdi.

Fotoğraf İbrahim Alaattin Ateş Darende Kültür Sanat Derneği Başkanı

Kenger bitkisinin kökünde ki sıvıdan/ sütünden binbir zahmetle yapılan kenger sakızı ticaret için genellikle Malatya - Darende ve Sivas- Gürün çevresinde yapılıyor...

2024 yılında Malatya'nın Darende ilçesinde kenger sakızının fiyatı, üreticiye göre kilo başına 8.000 - 10.000 TL arasında değişmektedir.
Tane olarak satışı ise 25 TL'den yapılmaktadır. Ortalama olarak bir kiloda 700- 800 adet sakız bulunmaktadır.

TRT  Kenger Belgeseli Darende

Birçok ailenin geçim kaynağı olan kenger, belgesellerde, türkülerde, şiirlerde ve hikayelerde yer almıştır. Darendeli TRT program yapımcısı Mehmet Ali Özpolat, 1970'li yıllarda Darende Çukurkaya köyünde çektiği belgesel ile kenger sakızı kesimini tüm dünyaya duyurmuştur.Bu haliyle
Coğrafi İşaret ve Geleneksel Ürün adı "Darende Kenger Sakızı" ismiyle , tescilinin Darendeye yapılmasını fazlasıyla hak etmiştir.

TRT Yönetmen Mehmet Ali Özpolat Malatya, Darende 

D:1949 Ö:2017

Kenger Sakızının Faydaları

Diğer sakızların aksine doğal olan kenger sakızı, birçok faydaya sahiptir. Diş ağrısı, kulak zarı iltihaplanması, mide ağrısı, hazımsızlık, tansiyon, yüz felci gibi rahatsızlıklara iyi geldiği düşünülmektedir. Ayrıca dişleri temizler, çene gevşetir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.

Sakız İle İlgili Söz ve Deyimler

Fotoğraf  İbrahim  Alaattin Ateş
Mani
"Kenger kestim kar için
Ölürüm O Yar İçin
O Yar Benim olmazsa
Ağlarım için için."
İbrahim Alaattin Ateş

Deyimler 

Sakız gibi yapışmak.

Ağzına sakız olmak.

Sakız gibi sünmek.

Ağızda sakız gibi çiğnemek.

Çam sakızı, çoban armağanı.

Gece sakız çiğnemek iyi sayılmaz, çiğneyenler için, “Ölü götü çiğniyor” derler. 

Bazı yörelerde, dişleri döküldüğü için yiyecekleri iyi çiğneme yeteneğini kaybetmiş yaşını almış kişilere bölgede “tam kengerlik ağız” diye takılırlar.


Hekimhan Ballıkaya( Mezirme)
Fotoğraf Süleyman Özerol 

Kenger ile ilgili şiir ve türküler

RÜZGÂR 

nehirlerin coşkusu 

çocukluğumda akıp giden

dere boylarında yarpuz 

kenger kanatırdık kırlarda 

kanatmazdık kimseyi

kuşları ürküten korkuluktuk 

şimdi nasıl da korkuyoruz birbirimizden

Arapgirli şair Kirkor Yeteroğlu


Sakız ile ilgili Türkü

Ağılın altı kenger ( Mahmut bey) türküsü
Sivas / Zara - Zararlı Halil - M.Sarısözen

Ağılın altı kenger
Çoban koyunu dönder
Gurban olam Mehmet Bey
Mahmut Bey'i tez gönder

Fotoğraf alıntı

-"O dağlarda biter kenger misali

Yel vurdu bir yandan bir yana döndüm"Hasan Erdoğan

Kenger Hikayesi 

Farklı biçimde de olsa kengerin bittiği her yerde Pepûk kuşu Türkçe adıyla guguk kuşu.

efsanesi bilinir ve çocuklara anlatılır. Her bahar mevsimi kengerin yerden bitmesi ile beraber pepuk kuşunun acıklı ötüşü de başlar

Hikaye

İki kardeş kengere gider.Analık torbanın altını deldiği için bacısının torbaya koyduğu kengerler dökülür.İşi bitirince kız bakarki torba boş.Kardeşini sorgular ama kardeşinin yalan söylediğine inandığı için kardeşinin karnını desip midesinden kengerleri çıkarmayı düşünür ve keser.Bakarki kardeşinin midesi boş.Eyvah der ama iş işten geçmiş,kardeşini öldürmüştür.Rivayete göre bacı bu üzüntüyle peppuk kuşuna döner ve aşağıdaki türküyü söyler.O gün bugündür peppuk kuşu kimin hanesinde örterse hayra yorulmaz.

Zazaca

“Phepu”

“Kheku”

“Kam kerd”

“Mı kerd”

“Kam kişt” (çişt)

“Mı kişt” (çişt)

“Kam şüt”

“Mı şüt”

“Ax! Ax! Ax!”

Türkçe

“Pepuu”

“Kekuu” (baba)

“Kim yaptı?”

“Ben yaptım”

“Kim öldürdü?”

“Ben öldürdüm”

“Kim yıkadı?”

“Ben yıkadım”

“Vah! Vah! Vah!”

Wikipedia da alıntı


Fotoğraf İbrahim Alaattin Ateş,  Darende ( 1,2,3,4)

2

3

4

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hekimhan - Basak Köyünde Kış Yarısı Geleneği Kuşaklar Boyu Yaşatılıyor.

Malatya'nın Ermeni Terzilerin Unutulmaz Anıları

HEKİMHAN- ULUGÜNEY İSTASYONU VAGON OKUL