Malatya'nın Altın Yumurtası
Malatya’nın Altın yumurtası Bahar düşerken Beydağı’nın eteklerine, Toprak uyanır usulca, Derin bir nefes alır doğa, Tomurcuklar fısıltılarla açar gözlerini, Siyah dalların ucunda beyaz bir masal başlar. Önce sessizlik… Sonra ince bir kıpırtı… Ve birden, Çiçekler patlar ışığa, Gelin olur Melita’nın bahçeleri, Rüzgârda salınır beyaz tülleri, Güneş okşar nazikçe, Bahar, toprakla sevdalı bir dansa durur. Kokusunu çeker içine vadi, Çiçekler umutla yıkanır, Her yaprakta, her dalda, Gizli bir türküdür baharın sesi. Sonra… Çağlalar belirir usulca, Yeşil müjdeler asılır dallara, Güneşin nazlı elleri dokundukça, Toprak bereket fışkırtır bağrından, Ve kızarır yanakları mişmişin, Malatya’nın sıcak nefesiyle büyür, Güneşin altın taneleri, dallardan süzülür yere, Ve Temmuz… Kavurucu sıcağında alın teri, Toprakla birleşir sessizce, Dal koparır emekçi eller, Hasat türküsü yükselir bahçelerde. Rüzgâr savurur kokusunu uzak diyarlara, Her tanesi bir öykü, Her lokmada şifa, her çekirde...