EZİDİLERİN (Kırmızı Çarşamba) BAYRAMI KUTLU OLSUN

EZİDİLERİN  ( Kırmızı Çarşamba) BAYRAMI KUTLU OLSUN

Mezopotamya’nın dağılan tespih taneleri,
Ülkemizinde yegane renklerinden  biri olan, kadim Ezidi vatandaşlarımızın Çarşamba Sor” (Kırmızı  Çarşamba) bayramlarını en içten kalbi dileklerimle kutluyorum. Sağlık ve huzur içinde nice mutlu bayramlar temenni ediyorum. Bu renkler hiç solmazsın.

                                       Fotoğraf: Muhammet Bamerni - Irak/AA

"Farklı kültürleri. farklı etnik ve dinsel kökenleri olan insanların bir arada yaşamak zorunda oldukları kadim bir coğrafya bizimkisi, vatanımız. Üçüncü bin yıldan gün eksiltiyoruz; ama kardeşliği, farklılıklarımız ne büyük zenginlik olduğunu sevgiyle taçlandırın kavrayabildiğimiz söylenebilir mi? E. Bülent Yardımcı"Son Ezidi / Mehmet Kum
*****

                                           Fotoğraf: Alıntı Laleş Tapınağı

     Laleş Tapınağı adıyla bilinen Ezidilerin en önemli kutsal tapınağı, Duhok ilindeki Şeyhan ilçesinin yaklaşık 12 km uzağında Laleş Vadisi’nde yer alıyor.Şeyh Adiy 1073-1078 arasında, bugünkü Lübnan’ın bir köyü olan Beytfar’da, Bekaa Vadisi’nde doğmuştur. Babasının adı Musafir’dir. 

                                               Şeyh Adiy  bin Musafir'in Kabri

                                                                         ***

              Irak'ta IŞİD'in yaptığı katliamlarla birlikte gündeme gelen Yezidiler (Ezidilek) farklı inançları ile biliyorlar.Büyük kısmı Kürtçe konuşan Yezidilerin çoğunluğu Musul kentinde yaşıyor. 

          Günümüzdeki Ezdiler'in inandığı dini figür Melek Tavus ismini taşıyor. Ezidilerin ahret inançları yok onlara göre dünya sonsuz ve kıyamet yaşanmayacak. 

                                               Alıntı. Melek Tavus

       Yaşadıkları topraklarda “74 fermana rağmen ayakta kalan halk” olarak tanınan Ezidîlerde, Çarşamba gününü kutsal sayılır. Aralık ayında Ezidiler pir ile şarap içmeden önce, üç gün boyunca oruç tutarlar. 15-20 Eylül tarihleri arasında, Musul'un kuzeyindeki Laleş'te bulunan Şey Adi'nin türbesine hac ziyaretinde bulunurlar, bu esnada ise nehirde abdest alırlar. Namaz kılırlar, zekat verirler .Hayvan kurban ederler ve sünnet uygulaması onlarda da vardır.

      Ezidiler günde beş kez Melek Tavus'a dua ederler. Melek Tavus'un diğer adı "şeytan"dır, bu nedenle Ezidilerin yanlış bir şekilde şeytana tapanlar olarak damgalanmasına yol açmıştır. Namaz için Êzidiler günde iki kez, sabah güneş doğarken ve akşam güneş batarken yüzlerini güneşe dönerler. Namaz’dan önce, el ve yüzlerini yıkayarak abdest alırlar. Güneşe dönerken ayakta durup ellerini bağlar ve dua okurlar.

 “Ya kudret sahibi Tanrım. Bütün dünyadaki halkları kötülüklerden ve belalardan koru ve bizi de ihmal etme” diye dua ederler."

Dualarında bile önce başkasını düşünen ve kendinden önce ötekiler için iyilik isteyen EZİDİLERİN adını, Şengal'de ( Irak ) yaşadıkları katliamlarda duyar olduk.

      Êzidîler her yıl Nisan ayının 13’ünden sonraki ilk çarşamba gününü “Çarşema Sor” (Kızıl Çarşamba) olarak kutluyor. Êzidî inancına göre “Çarşema Sor” dünyanın Tanrı tarafından mayalandığı ve yaşamın başladığı gün, yani yılın başı.

     Ezidiler, kutsal mekânlarının dış dünyadan  getirilenlerle kirlenmemesi için  ancak yalınayak  olarak tapınak alanına girilmesine izin verilir.

    Çarşema Sor'da yeşil, kırmızı ve sarı renklerde ince ipler (basımbar) örülür. İnanca göre bu renkler barışı ve yaşamı temsil etmektedir. Basımbarın, sağlık, barış ve bereket getirdiğine inanılır. Çarşema Sor'da özellikle çocukların bileklerine, hastalanmasınlar diye basımbar bağlanır. Çarşema Sor'da kan akıtılması günahtır, asla can alınmaz. Bu kutsal günde farklı renklere boyanan yumurtaların bulunması şarttır.”

     Tıpkı Paskalyada,  Hıdırellezde, Nevruz Bayramında  olduğu gibi, Ezidiler de Çarşema Sor Bayramında yumurta pişirip değişik renklerde boyuyorlar. Bu inanışa göre yumurta evreni, yumurtaların boyanması da yaşamın renklenmesini temsil ediyor.


      Çarşema Sor, Ezidi inancında “hayatın başladığı gün” olarak kabul ediliyor. Ezidilerin kutsal mekanı olan Laleş’e gelen kız ve erkekler Kaniya Spi denen çeşmenin suyu ile kutsanıyor.

    -Ezidi kız ve erkekler bayramdan önce doğadan gelincik topluyor. Bu çiçekler baharın habercisi sayılıyor. Ezidi inancına göre Nisan ayı da baharın gelini olarak kabul ediliyor. 

                                             Fotoğraf: Fikri Demirtaş

       “İlk Çarşamba geldi. Gül ve renklerle donandı. Bu dünya böyle tamamlandı” deniyor. Ezidilerin kutsal mekanı Laleş bayram arifesinde en büyük Çarşema Sor kutlamalarının gerçekleştiği ve 366 mumun yakıldığı yer olma özelliğine sahip. Ezidi takvimi 366 gündür. Bu nedenle 366 mum yakılıyor ve dini ilahiler okunuyor. Ezidi bayramlarımın büyük bir bölümü doğa olaylarıyla ilgilidir.


                                           Fotoğraf: Muhammet Bamerni - Irak/AA

        Ezidi Kürtler, "Tawusê Melek" (Melek Tavus) nisan ayını izleyen ilk çarşamba yeryüzüne indiğine ve böylece evrenin yaratılışının tamamlandığına inanıyor. Ezidiler, 'Yaratıcı'yı ifade ederken Xwedê (Allah) diyor. Ezidilerin prensibi yaratıcıyı (Allah) takip edenler veya tapanlardan geldiğini göstermektedir" 

"Ezidiler Kürtçe konuşuyor ve pek çok araştırmaya göre, Ezidi dini metinlerinin ve kutsal kitaplarının eski Kürt alfabesiyle yazıldığı biliniyor . Nasıl ki Hristiyanlar Akito bayramını kutluyor, Ezidiler de Çarşema Sor'u kutluyor.

Newruz'un başlangıcına 23 Mart'ta düşen ilkbaharda gece - gündüz eşitliğinden (ekinoks) birkaç gün sonra gelir. Çarşema Sor, Ezidiler için oluşumun tamamlandığı ve ruhun Adem'in bedenine yerleştiği kutsal gün olarak kabul görür. Ezidi dinine göre Yaradan'ın emriyle dört element oluşturuldu: (toprak, su, hava ve ateş (enerji) Bu, bir yumurtanın kaynatılması ve ardından soğutulması ve boyanması işlemiyle gösterilir."
 

                                            Ezidiler ile ilgili okuduğum kitaplar

   Ezidiler, günümüzde, Suriye'den, İrak'a, Türkiye'den Kafkaslar  ve Rusya'ya kadar uzanan bir coğrafyada yaşıyor olmakla birlikte, nüfusun büyük çoğunluğu, kutsal merkezlerinin de yer aldığı Kuzey Irak bölgesinde yaşamaktadır.Bununla beraber özellikle Türkiye'den, başta Almanya olmak üzre Batı Avrupa ülkelerine göç etmiş önemli bir Ezidi nüfusun olduğu da bilinmektedir.

Dönemsel ve farklı nedenlerle Avrupa'ya göç eden Ezidilerin nüfusu, yaklaşık 200 bin olduğu varsayılıyor. Dünya genelinde ise yaklaşık bir milyon Ezidinin yaşadığı tahmin ediliyor. 

                                        Ezidiler Kitabı / Çakır Ceyhan Süvari ( alıntı)

Çoğunluğu IKB'ye de ve Musul'a bağlı il ve ilçelerde yaşamını sürdüren Ezidiler, IŞİD ile savaşla birlikte bölgedeki farklı kamplara yerleştirildi. IKB hükümeti son verilerine göre, IŞİD mensupları 2014 yılında Şengal'e saldırdığında 6 bin 417 Ezidi'yi kaçırdı. Şimdiye kadar ise 3 bin 500 Ezidi kurtarıldı. Halen yaklaşık 350 bin Ezidi Duhok ve çevresindeki 16 kampta yaşam mücadelesi veriyor.

                                  74.Ferman romanı Mustafa Mutlu( Fotoğraflar unutturmaz)

      Ezidîler tarih boyunca onlarca defa katliama maruz kalmış, Avrupa başta olmak üzere Suriye, Rusya, Gürcistan ve Ermenistan , Türkiye gibi farklı ülkelere göç etmiştir. Ezidiler yurdumuzda Adana, Mardin, Urfa, Diyarbakır, Batman, Kilis ve Gaziantep kentlerinde sayıları fazla olmamakla birlikte yaşamlarını sürdürüyor. Bu nedenle Ezidi toplumu yıllardır Ezidi ( Kızıl Çarşamba) Bayramını kendi ana yurtlarından uzakta, dünyanın farklı yerlerinde kutlamak zorunda kalmıştır.


Ezidiler Kitabı / Çakır Ceyhan Süvari ( alıntı)



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hekimhan - Basak Köyünde Kış Yarısı Geleneği Kuşaklar Boyu Yaşatılıyor.

AĞ TOPRAK ; BİR HEKİMHAN ÖYKÜSÜ

Malatya Hekimhan İlçesi Dursunlu Mahallesinde Dört Yüzyılık Ceviz Ağacı.