GÜZ GELDİ


    Karadut Ağacı


Ve güz geldi.
Güz bahçesinde yürüyorum
Attığım her adım, içimde uçurumlar açıyor.
Ufkumu kaplıyor sarı, solgun tükenişler.
Gözü yaşlı vedalara renk arıyor gözlerim
Sen gittin ya, bahçemize güneş doğmadı.
gülüşünü
özledim, ağaçların arasında .
Uzanır sana boş kalan ellerim.

Güz yaprakları düşüyorken  ağaçlardan
Tek, tek açtım mazinin sararmış yapraklarını. 
Geçen ömrümün ilk baharını, kışını, yazını sorguladım. 
İçimi sızlatır bilemezsin.
Kayısı ağacının sararıp,bir bir dökülen yapraklarını anılarımıza daldım.

Seher yelinin savurduğu gazel hışırtılarını dinliyorum.
Sarı , kırmızı, turuncu titreyen ağaçlar
Ruhumu baskalaştırıyor,
Yüreğimde, beynimde derin yaralar açıyor .
Düşen her bir yaprak, ömrümden bir an alıp götürse de,
Bahçemizin her köşesinde binbir hatıralar saklı.

Ve yalnızlık düşkünü Sonbahar,
Yine doğdu arkadaşım,ay gecede
Bir güz yağmuru ciseliyor
Sevdiğim Soğukpınar ne de  çabuk  kurudu...
Bense bir sonbahar resmi içinde yürüyorum.

Sonbahar ne çok şeyleri alıp götürüyordu kendinden. Sararıp düşen yapraklar misali...
Vursa da güz güllerini katı  kırağı,
Yine de Sonbaharı seviyorum..


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Haceli: Malatya'nın Efsanevi Divanesi

Arguvan'da Lezzetin ve Geleneğin Buluştuğu Gün: Yöresel Yemek Yarışması Coşkusu

Malatya'nın Ermeni Terzilerin Unutulmaz Anıları