DOĞANYOL'UN YENİDEN DOĞUŞU
6 Şubat 2023 depremin üzerinden tam olarak dört ay geçti. İnsan ömründen 120 gün.
Doğanyol (Keferdiz) Belediye Başkanı Hakan Bay, 2020 Elâzığ- Sivrice depremi sonrası ilçede yapılan çalışmaları yerinde görmeleri için Malatya yerel medya gazetecilerini davet etmişti.
Geziye Malatya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Güner ile Net Haber Gazetesinden Nevzat Kanat, Bu Sabah’tan gazeteci Recep Akdağ ile Yönetim Kurulu Başkanı Umut Bozkurtoğlu, Sonsöz’den Vahap Kaygusuz, gazeteci Kadir Değirmenci, Yeni Malatya Gazetesi sahibi Hakan Karaduman, Kültür Bakanlığından emekli eğitimci-şube müdürü Adil Aktaş ile benim de katıldığım gezi için sabah 08.30’da minibüsle Malatya’dan yola koyulduk.
1990 yılında ilçe statüsüne kavuşan Doğanyol ilçesinin tarihi çok eskilere dayanmakta. 500 yıl kadar önce köy olarak kurulduğu, 80 yıllık belediyelik ve nahiye olduğu söylenmektedir. Doğanyol'un eski ismi Keferdiz olarak geçmesine rağmen, bazı kaynaklarda Kefersut ve Kefersük diye de bahsediliyor. (kafrô dêşô, kferdis Süryanice Kapı Köy anlamındadır.)
Osmanlı İmparatorluğu zamanında şimdiki Adıyaman ilinin Kâhta ilçesine bağlı olan Keferdiz daha sonra Elâzığ iline, Cumhuriyetten sonra da Malatya’ya bağlanmıştır. Doğanyol, Malatya'ya 1 saat 21 dakika (83,7 km.) mesafede olup, ilçenin doğusunda Diyarbakır ilinin Çüngüş ve Çermik ilçeleri, batısında Pütürge ilçesi, güneyinde Adıyaman ilinin Gerger ilçesi, kuzeyinde Elâzığ ilinin Sivrice ilçesi ile komşudur.
Malatya Pütürge yolu üzerinden Doğanyol'a Elâzığ istikametinde İnönü Üniversitesini, Çiftlik köyünü geçtikten sonra kahverengi yol tabelası Nemrut'u 70 km, mavi yol tabelası, Pütürge, Doğanyol (77km) ilçelerini gösteriyor.
Dağların arasından boynunu uzatan kor gibi süzülen güneş her canlıyı ayırım gözetmeden kucaklıyordu.
Sessiz ve sakin görünen tepelerin her biri diğerinden güzeldi; sanki avuç dolusu yemyeşil inciler serpilmişti.
Yaygın mahallesinde (köyünde) yolun sağında harabe halde kahverengi tabelası bulunan Selçuklu dönemi Sevserek Han ağaçlar içinde kalmış, Sevserek hanın bir önce restore edilip Malatya Kültür ve Turizmine kazandırılması bekleniyor.
Yaygın'dan sonra araçla kıvrıla kıvrıla Kubbe Dağına (rakımı 1930 metre) çıkıyoruz.
En uzak uçta dağların tepelerin ardında koni biçimde en yüksekte görünen Nemrut Dağının bir boşlukta el kaldırır gibi selamını alıyorsunuz. O dağ hala tanrılarını bekleyen krallara ev sahipliği yapıyor ve güneşe en güzel yerden bakıyor. Güneşin doğuşunu ve batışını seyretmeye dünyanın öbür ucundan insanlar geliyor.
Malatyadan, Pütürge yolu üzeri Nemrut'a defalarca gitmeme rağmen Malatya - Elazığ yol ayrımında asılan Kahverengi tabeladan başka Nemrut'a kadar Pütürgenin , Doğanyolun tarihi turistik yerlerini , ayrıca Nemrut' u tanıtan yol kenarlarında bilboard (reklam panosı) nedense yoktur.
Eğer özel arabanızla gidecekseniz mutlaka doğu tarafından; yani Adıyaman tarfından değil Malatya Elazığ yolundan gidin. Malatyadan 15 km sonra yol Pütürge (Nemrut Dağı Tabiat Parkı)kahverengi yol tabelasından sağa ayrılıyor. Buradan yaklaşık 90 km. 1,5 - 2 arası sürüyor, yol çok virajlı yer yer 50-60 süratten fazla gidilmiyor. Yanderede bir çay ve tost molası iyi oluyor. Turizim bürosu, otelden sonra yolun son 3 km.si tamamen ham yol, stabilize bile değil, çok keskin virajlı, ama araba Nemrut dağının eteğine kadar çıkıyor, park ettikten sonra heykellere kadar yaklaşık yürüme masfesi 150 metre bir yokuş yürüyerek varılıyor.
Adıyaman tarafı ise daha uzak yaklaşık 900 m. merdivenle çıkılıyor. Yarım saatten fazla sürüyor. Yürüme yolu yaşlılar, engelliler için çok yorucu.
Ne yazik ki bu güzel miras Malatya Adıyaman kavgasının arasında kalmış. Nemrut'un Malatya tarafı bence daha konforlu.
Elazığ Pütürge yol ayrımına Kültür Turizim İl Müdürlüğünce, Belediyelerce yolun iki yanına büyük resimli Nemrut ,Pütürge ve Doğanyo'lu tanıtan bir pano asılsa güzel olmaz mı? Ama Kubbe dağından inerken Pütürge yolu üzerinde Pütürge Belediyesinin, Büyükşehir Belediyesinin reklam panoları dikkatimi çekti.
Kış aylarında geçit vermeyen Kubbe Dağı Geçidinin ne kadar zor şartlarda aşıldığını hatta aylarca aşılamadığını ve Pütürge’nin Dünya ile bağının kesilmesine sebep olduğunu bilirsiniz kış aylarında ismini en çok duyduğumuz Kubbe Dağının saklı güzellikleri de var
Koruma Statüleri: Doğal sit alanı
Bölgede geniş kayalık ve taşlık alanlar bulunur ve dağlık alan genel olarak yüksek eğimli yamaçlardan oluşur. Yamaçlarda seyrek ağaç toplulukları bulunur. Arazinin büyük bölümü dağ bozkırı karakterindedir. Dere kenarları ve su kaynaklarının çevresi başta olmak üzere yer yer yüksek dağ çayırları bulunur. Yamaçlarda seyrek meşe ormanları ve daha az oranda ardıç toplulukları mevcuttur. Akarsu kenarlarında yoğun olarak kavaklıklara, söğüt topluluklarına ve meyve bahçelerine rastlanır. Dağ endemik bitkiler açısından zengindir.
Kubbe Dağı’ndan geçmek yöre halkı için kışın çekilmez bir çile. Buranın makus talihinin değişmesi için çok önemli bir adım olan Kubbe Dağı Tünel Projesi yakın zamanda hayata geçirilecekmiş. Proje 4 kilometre uzunluğunda tüneli ve 3 kilometrelik bağlantı yolunu kapsıyor. Bu projeyle Malatya ili ile Çüngüş, Çermik, Gerger ve Siverek ilçelerinin yolları yaklaşık 150-200 kilometre kadar kısalacak. Tünelin ve grup yollarının hizmete girmesi ile Malatya-Pütürge-Doğanyol arasının 20 kilometre kısalacağı, Kubbe Dağı’ndaki virajlardan kurtularak, Malatya ,Pütürge, Doğanyol, Nemrut daha güvenli bir ulaşıma kavuşmuş olacak. Karlı buzlu 1930 rakımlı Kubbe Dağı karayolu da tünelin hizmete girmesiyle devre dışı kalacak.
Kubbe dağından inerken yolun sağında ve solundaki tesislerde kavurma yemenizi tavsiye ederim. Petrol istasyonu ve marketi geçince yol ikiye ayrılıyor.
Kahverengi tabelada Tepehan 18 km.Nemrut 48 km. yazıyordu. Nemrut yolu üzerinde başka bir petrol istasyonu yok.
Pütürge’ye bağlı Uzuntaş Köyünde Perieş (Dilbersen) Kalesi bulunmakta. Bu kale M.S. 450.M.S 985 yılında yapılmış.
Mor Barsavmo Manastırı
Mor (Aziz) Barsavmo Manastırı, yani Süryanilerin en önemli dini merkezi buradaydı. Ünlü tarihi eser ''Dünya Tarihi'' ve ''Abu'l-Farac Tarihi" burada yazılmış (Türk Tarih Kurumu yayını, 1134).
Sol tarafta tabela Pütürge, Doğanyol yönünü gösteriyor. Yol ayrımında fırın var. Taş fırında pişmiş açık ekmek, somun ve mısır ekmeğinin lezzeti harika. Yoldan virajları döne döne inişe geçtik. Yol boyunca küme küme yapılmış deprem konutlarının kırmızı çatıları gelincik tarlalarını andırıyordu.Yol boyunca, yeşil otlar arasında sığır ve koyun sürüleri yayılıyordu. Arıcılar çadırlarını kurmuşlar tepelerde, yamaçlarda binbir çeşit çiçekler arasına arı kovanlarını koymuşlardı.
ŞİRO ÇAYI
1560'lı yıllardaki yazılı kaynaklarda Nahiye-i ''ŞÜRE'' ili ve Mırün köyü yazılmıştır. Pütürge, ŞÜRE ismini o bölgenin en önemli su kaynağı olan Şiro çayından alıyordu. Şiro Kürtçede "hızlı akan su" demektir. Pütürge ve Doğanyol'un dünyaya açılan Kapısı Şiro Çayı türkülere, ağıtlara, şiirlere, romanlara konu olmuştur.
Şiro Çayı’nın köprüsünde rakım giderek düşüyordu. Daha önce Şiro çayına gelmiştim. Kadrajıma çok güzel görüntüler düşmüştü. Çay yatağının zengin toprağında göğe doğru tırmanmış kavak, söğüt, dişbudak ağaçları, şakırdayıp şarkı söyleyen kuşlara böceklere ev sahipliği yapıyordu. Çayın kenarında suya değen söğüt ağacının dalları usul usul sallanırken, Şiro Çayı türküsü de gönül telimizi titretiyordu.
“Pütürgenin Şiro Çayı
Akar dolanı dolanı
Gözlerinde kanlı yaşı
Akar bulanı bulanı”
Kürtlerin de destanlarını anlatan dengbêjlerin sadece ses ile söylenen klam stranların sesi dağlarda yankılanırdı.
"Pötürge’nin yaylaları/Zozané pöturgon
Mis kokuyor havaları/bıuhıné xoş te la azmanan
Buzdan soğuktur suları/Avéxa camada sare
Çağlar bulanı bulanı /coşdabı şellı şellı
Aydıl aydıl aydıl aydıl aydıl/Aydıl aydıl aydıl aydıl aydıl"
Şiro Çayının kendine özgü hamsi büyüklüğünde lezzetli balığı vardır. Fırat Nehri'nden gelen diğer balıklar da bu çayda yaşar. Son zamanlarda aşırı kuraklık ve sulama için Çay'ın kullanılması sonucu kurak zamanlarda Çay neredeyse dere seviyesine kadar çekilir, ama Şiro çayının Fırat’la buluşmasını bunlar engelleyemez.
Şiro Çayı'nın geçtiği vadide, akarsu yatağı boyunca oluşan kıvrımlar ve dönemeçler doğal bir örgü şekli oluşturur. Bu örgülü akarsu vadisi, çevresindeki yeşilliklerle birlikte görsel olarak etkileyici bir manzara sunar sizlere...
Şiro çayının köprüsünün üzerinden geçip Gökçe köyünden sonra karşı tepenin yamacında kırmızı çatılı binaları ile Doğanyol (Keferdiz) ilçesi görülüyor.
Arabamız ilçe merkezinde parkın girişinde durdu.
DOĞANYOL BELEDİYE BAŞKANI HAKAN BAY
Belediye Başkanı Hakan Bay
Belediye Başkanı Hakan Bay gazetecileri ilçe parkının girişinde karşıladı.
Tanışma faslından sonra Parkın içinde yöresel ürünlerle kahvaltı yapıldı. Yörenin ünlü balı, tereyağı, peyniri, kaymağı, yoğurdu, kavurması, yeni çıkan çileği ve dutu masayı süslemişti.
Malatya’nın diğer ilçeleri arasında fark yaratan genç ilçenin Genç Belediye Başkanı Hakan Bay doğduğu ve büyüdüğü topraklara hizmet etmek ideali ile gelmiş.
Doğanyol Belediye Başkanı Hakan Bay 1985 yılında Malatya'nın Doğanyol ilçesinde doğdu. İnönü üniversitesi İİBF iktisat bölümünden 2008 yılında mezun oldu. 2007 yılında Ak Parti Malatya il gençlik kolları yönetiminde görev aldı, il gençlik kolları başkan yardımcılığı yaptı.
Sırasıyla Türk Telekomünikasyon A.Ş. de uzman yardımcısı, Malatya SGK İl Müdürlüğünde memur, Ankara SGK il müdürlüğünde şef, Malatya SGK İl müdürlüğünde merkez müdür yardımcısı ve merkez müdürlüğü görevlerinde bulundu. Bay, evli ve iki çocuk babasıdır.
Belediye Başkan Hakan Bay
Elazığ'ın Sivrice ilçesinde 24 Ocak 2020'de meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremden etkilenen Malatya'nın Doğanyol ilçesinde üç yılda yapılan yatırımlarla,
depremi sonrası ilçede yapılan hizmetleri, çalışmaları ve gelecek projelerini yerinde göstererek gazetecilerin sorularına yanıt vererek bilgilendirdi.
"Elâzığ- Sivrice de 24 Ocak 2020 depreminde 4 can kaybımız vardı. Yüzlerce konut, iş yeri kullanılamaz hale geldi. Deprem sonrasında devletimizin bütün bakanlıkları, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın koordinasyonuyla iş ve işlemlere başladılar.
Doğanyol ilçe merkezimiz ve Gökçe mahallemizin kentsel dönüşümle yapıların yenilenmesini istedik. İsteğimiz kabul edildi.
TOKİ tarafından üç mahallemizde 600'den fazla modern konut, 75 ticarethane, 2 cami ve 85 ahırdan oluşan bir kentsel dönüşüm çalışması 3 yıl içinde başarıyla tamamlandı. Kırsal mahallemizde 110 tane Tarım Köy projesiyle yeni konutlar yapıldı.
En çok hasar gören İshak, Çolak ve Gökçe olmak üzere ilçemiz genelinde kentsel dönüşüm yapıldı.
Elazığ'ın Sivrice ilçesinde 24 Ocak 2020'de meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depremden etkilenen Malatya'nın Doğanyol içesinde düzenlenen törenle
Malatya Valimiz Aydın Baruş, AK Parti MKYK üyesi Malatya Milletvekilimiz Öznur Çalık ve AK Parti Malatya İl Başkanı İhsan Koca'nın katılımlarıyla
TOKİ tarafından yerel mimariye uygun yapılan modern konutların anahtar teslimi hak sahiplerine teslim edildi.
Konut sahiplerinin ödeme yapmaları için bakanlık tarafından herhangi bir planlama daha belirlenmemiş.
Eski Doğanyol
O yıkıntı ahşap, kerpiç evlerin yerinde bugün benzeri tatil yörelerinde rastlayacağımız konutlar yer alıyordu. Adı deprem konutu ama görünümü, mimari yapısı villa. İki katlı ve her binada 25 ton demir kullanılmış. 2+1'den 3+1'e varan dubleks konutlar yapılmıştı.
Hakan Bay, "6 Şubat depreminde ilçemizde hamdolsun can kaybımız, yaralımız ve yıkım olmadı. Sadece bazı binalarımız hasar aldı. Hemşehrilerimiz nasıl 24 Ocak 2020 yılının başından itibaren mağdurlar olarak bizlere sahip çıktılarsa biz de vatandaşlarımıza imkanlarımız ölçüsünde üzerimize düşeni, yardımları yaptık.
6 Şubat depreminde Malatya'da yaşayan ve burada yeni konutları olan vatandaşlarımız ilçemize geri geldi. İstanbul'da yaşayan bazı vatandaşlarımız da Doğanyol’a geri döndüler.
Arıtma Tesisi hizmete girdi
Belediye Başkanı Hakan Bay, "İlçemizin alt yapısı yenilendi. Malatya Büyükşehir Belediyesinin yaptığı Atıksu Arıtma Tesisi hizmete girdi. 24 kilometrelik Pütürge ilçe karayolunda çalışmalar devam etmektedir. Kapalı Spor Salonu ve halı saha kullanılmakta.
Belediyemizin yaptırdığı güneş enerjisi santralı (GES) devreye girdi. Karakaya Barajından su çekerek bahçe sulamalarında kullanılmak koşuluyla çiftçilerimize ücretsiz elektrik desteği veriyoruz" diye belirtti.
İlçede Belediye Binası, Kaymakamlık Binası Devlet Hastanesinin mimari yapıları muhteşem olmuş.
Ayrıca Öğretmen Evi ve misafirhanesi, Belediye Konuk Evi, PTT, Ziraat Bankası şubesi ve eczane,Tarım kredi marketi, itfaiye merkezi, mezbahanesi var.
Doğanyol meydanının iki yanı işyeri, mağaza, dükkân ve parti teşkilatları olarak kullanılmakta. Meydanın ortasına güzel bir park yapılmış.
Doğanyol Sosyal Yaşam Merkezi açıldı.
Doğanyol Belediyesi, Doğanyol Kaymakamlığı, iş adamları ve çeşitli sivil toplum kuruluşların desteği ile Doğanyol Sosyal Yaşam Merkezi açıldı.
Yaklaşık 30 koltuk kapasiteli sinema salonunda ilçe halkı güncel sinema filmleri izlemenin yanı sıra farklı sosyal aktiviteleri de burada gerçekleştirebilecek.
Merkez içerisinde gençlerin ders çalışması için kütüphanenin de yer aldığı Merkezde müzik kursu, kadın el sanatları merkezi, bilgisayar sınıfı, resim kursu gibi etkinlik alanları da bulunuyor...
İlçeye makine ikmal garajı kazandırılmış aynı zamanda ilçedeki Pazar yeri sorunu da çözüme kavuşturuldu.
Fırat, Karakaya Barajı
Karakaya Barajının uzantısı ilçeye 1,5 km. Hakan Başkan, Doğanyol İskelesiyle Battalgazi Atabey Feribot iskelesi arasında gidip gelecek feribot seferlerini de proje olarak düşündüklerini bu yolda çalışma yaptıklarını söyledi. Gelecek yıllarda turizme kapısı açılacak bir proje.
GÖKÇE (AĞVAN) MAHALLESİ
Gökçe Mahallesi'ndeki kentsel dönüşüm çalışması da yine 105 konut, 1 cami ve 65 ticarethaneden oluşan bir kentsel dönüşüm çalışmasıydı. Bunun akabinde kırsal mahallelerimizde yine vatandaşlarımızın ihtiyacına çözüm bulacak şekilde bir yapılaşmaya gidildi. Yine TOKİ tarafından burada yaklaşık 150 Tarımköy projesi kapsamında ahırlı konutlar yapıldı ve depremzedeler bu konutlarda yaşamaktadır."
Türk Sinemasının güldüren yüzü Kemal Sunal'ın köyü Gökçe'deyiz. Halk eski ismi olan Ağvan’ı kullanıyor. Gökçe sadece tabelada ve resmi yazışmalarda kullanılıyor. Gökçe mahallesi de yerinde yapılanma ile villa köy olmuş...
Alıntı afiş(mynet)
Kemal Sunal Doğanyol'da yaşatılacak
Türk Sinemasının gülen yüzü sanatçımız rahmetli Kemal Sunal Gökçe mahallesindeki baba evinde doğmuştur. Bu ev Elâzığ- Sivrice depreminde ağır hasar almış ve kentsel dönüşüm kapsamında bu evi de diğer evler gibi yıkılarak yeniden yapılmış. Yeni evde halen sanatçının amca çocukları yaşamaktadır.
Kemal Sunal Kütüphanesi ve Müzesi Yapılıyor.
Geçmiş dönemlerde belediye hizmet binası olarak ve 2014 yılında Büyükşehir yasası ile Doğanyol Belediyesine devredilen ve bugüne kadar atıl durumda bulunan Gökçe Mahallesindeki bu bina Kemal Sunal adına kütüphane ve Kemal Sunal anılarının yaşayacağı müzeye dönüştürülecekmiş.
Malatya Doğanyol Okulları
T.C Mili Eğitim Bakanlığı
Malatya, Doğanyol İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü
- Doğanyol Tanrıverdi Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu
- Doğanyol Halk Eğitim Merkezi
-Doğanyol Çok programlı Anadolu Lisesi
- Şehit Türkan Türkmen Ortaokulu
- Doğanyol İlkokulu
- Doğanyol Konurtay İlkokulu
- Doğanyol Koldere İlkokulu
- Doğanyol Koldere Ortaokulu
- Gökçe Ortaokulu
- Gökçe İmam Hatip Ortaokulu
- Gökçe İlkokulu
- Gümüşsu İlkokulu
Doğanyol 'un mahalleleri
Bağlı Mahalleler: Çolak, İshak, Akkent, Behramlı, Burç, Damlı, Gevheruşağı, Gökçe, Gümüşsu, Koldere, Konurtay, Mezra, Poyraz, Ulutaş, Yalınca, Yeşilköy.
Pütürge'nin, Keferdiz (Doğanyol), Mamaş (Koldere), Ağvan’ın (Gökçe) .
Doğanyol, Malatya sınırları içerisinde Alevi yerleşimi olmayan tek ilçedir. İlçe nüfusunun büyük bölümü Sünni Türklerden oluşmaktadır. İlçe merkezi eski bir Türkmen yerleşimidir. Bugün de ilçe merkezinde Türkler yaşamaktadır. Köylerde de Türk nüfusu çoğunluktadır. Sadece altı köyde Kürt nüfusu yaşamaktadır. Bu bölgede yaşayan insanlar bayraklarına, vatanlarına bağlı türk, kürt- kardeşçe yaşamaktadırlar . Terör olayları hiç olmamıştır. Birinci Dünya savaşında, Kurtuluş Savaşında, Kıbrıs harbinde, terör olaylarında şehitleri, gazileri vardır...
Bu coğrafyada tarihte yüzlerce yıl Türkler, Kürtler, Süryaniler, Ermeniler Birinci Dünya paylaşım Savaşına (1914)kadar ülkemizin her yerinde birlikte tıpkı şimdiki (Türk, Kürt , Alevi çoğunluk) halklar gibi dilleriyle, kültürleriyle binlerce ibadethaneleriyle her şehirde beldede hristiyan nüfus birlikte yaşıyorlardı.
Osmanlı ordusunda Hristiyan azınlıklar (Rum, Ermeni, Süryani) Çanakkale cephesinde savaştığı gibi ,
Rus Kafkas cephesinde Rus ordusunda Ermeni gönüllü orduları Osmanlıya karşı savaşmışlar. On binlerce Müslüman katliama uğruyor. Yerlerinden yurtlarından göç ettiriliyor. İşte bu yangın zemininde, doğuda bir bağımsız Ermenistan kurma amacıyla hareketlilik başlayınca,
Osmanlı Devleti yönetiminde bulunan İttihat ve Terakki hükümeti , Alman çıkarları doğrultusunda
tek çözümü 'tehcir'de bulacaktı. Tehcir, (zorunlu göç) Osmanlı sınırları içinde Suriye ve Irak "Deyr-i zor" bölgesine uygulanan tehcir esnasında on binlerce Ermeni, Süryani vatandaşımız yaşamını yitirdi. Kadim yurtlarından oldu. Nar taneleri gibi dağıldılar dünyaya...
Savaş yıllarında Kadim Ermeni, Süryani vatandaşlarımız o dönem yaşayan vicdanlı Türk, Kürt komşularının korumaları sayesinde, kimileri dinlerini (Hristiyan) değiştirerek İslamiyet’i kabul ederek, çocuklarını müslüman ailelere evlatlık vererek, müslümanlarla evlenerek, tehcirden kurtulmuşlardır.
İyi niyetli yöneticilerin ve komşularının hatırıyla korunabilen kişiler Ermeni olduklarını gizlemişler. Asimile olmuşlar.
Hayatta kalanlar, başka diyarlara İstanbul'a ya da yurt dışına göç etmek zorunda bırakılmışlardı. Bu coğrafyada savaş sonrası demografik yapı tamamen değişmişti.
***
Keferdiz (Doğanyol)
(kafrô dêşô, kferdis Süryanice Kapı Köy anlamında/ Kfar Süryanice köy anlamı, deşo kapı.)
1922 yılından başlayarak ülkemizde köy, kasaba, dağ ve yer isimleri değiştirilmiştir.
Öyle ki Türkçe isimler bile bundan nasibini almıştır.
Hâlbuki binlerce yıldır buralarda yaşayan halkların bizlere miras bıraktığı birer zenginlik olan bu isimler, bugün Birleşmiş Milletlere bağlı Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO tarafından da tanınan en önemli tarihsel kültürel varlıklardandır.
Binlerce yıldan beri yörede yaşayan halkın kullanageldiği coğrafi isimler bir günde silinmiş ve yerine başka anlamsız isimler konulmuş; atalarımızla ve geçmişimizle olan bağımız koparılmıştır.
Bu değişikliklerle 1560 yılına ait Osmanlı dönemindeki Malatya Tahrir Defteri’nde yazılı isimlerin tamamı yok sayılmış, bu coğrafyada yaşayan insanların geçmişiyle bağlantı kurması ve tarihini okuması imkânsız hale getirilmiştir. 1922 yıllarından başlayarak ülkemizde köy, kasaba, dağ ve yer isimleri değiştirilmiştir.
Hükümetimiz coğrafi bölgelerin isimlerinin iadesini vaat etmiş ve değişikliklere ilişkin taleplerden bazıları uygun görülmüştür. Doğanyol ilçemizde isimlerin iadesi haksız bir uygulamanın düzeltilmesini ve yörede yaşayan insanların eseri olan kültüre saygı duyulmasını sağlayacaktır.
Yerleşim yerleri isimleri değiştirilse de türkülerde, hikayelerde hala yaşıyor. Günümüzde yol tabelalarında köylerin, mezraların isimleri yeni ismi ve eski ismi birlikte yazılmış. Bu eski yerleşim yerlerinin isimlerinin değiştirilmelerini anlamak mümkün değil. Tarihsel hafızayı silmek yanlış. Yeni yerleşim yerlerine coğrafyaya ve kültürüne uygun isimler konulmasının daha uygun olacağı kanaatindeyim.
"Şimdi Şehircilik ve Çevre Bakanlığı Doğanyol ilçemizde yapılan yerinde dönüşümü tüm Türkiye' ye örnek olarak gösteriyor."
Genç Başkan "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri, Sağlık, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, bakanlarımız, Valimiz, Kaymakamımız, Milletvekilimiz Öznur Çalık Malatya milletvekillerimiz, Büyükşehir Belediyesi Başkanı, bürokratlarımız, emeği geçen herkese ve özellikle vergilerini veren milletimize minnettarız" diye teşekkür etti.
Yurdumuzda yaşanan büyük depremlerden sonra rahmetli Ecevit’in Köy Kentleri, Alparslan Türkeş'in Tarım Kentleri projesi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından deprem bölgesinde gerçekleştirilmiştir.
Bu günüm yeşilin her tonuna bürünmüş Doğanyol denilen coğrafyada yeşillikler arasında geçti. Gökçe köyünde ve Doğanyol’un bahçelerinde dut ağaçlarının altına sergenler serilmişti. Yörede dutlar silkelenmez, kendiliğinden yere dökülürmüş. Ağaçların dibinde, alaca gölgede, sergenler üstünde kuruyan dutlar; üç dört günde bir tek tek elle toplanır. Toplanan bu kuru dutlar, alaca gölgelik bir alana yığılır. Doğrudan güneş altında kurumaya bırakılan dutlar ise kararırmış.
İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. İlçede tarımsal üretim olarak kayısı yetiştiriciliği ön plana çıkmıştır. Buğday-arpa; mısır, fiğ ve yonca yetiştirilmekte, sebze üretimi yapılmaktadır. Ayrıca kayısı dışında ceviz, nar, üzüm, badem, dut gibi meyvelerde yetiştirilmektedir. İlçede kayısıya alternatif olarak nar yetiştiriciliği, çilek yetiştiriciliği ön plana çıkmıştır. Pandemi ve depremden önceki yıllarda ilçede Dut ve Nar Festivali yapılırmış.
Şu yeryüzü yuvarlağının bir noktası olan Doğanyol'da manzaralar bakıp görenlere adeta gülümsüyordu. Dağından ovasına, deresinden, ırmağına Tanrı'nın yarattığı ne kadar doğa güzelliği varsa hepsi burada... Tanrı öbür dünyanın şu bilinmez cennetini sanki buraya bağışlamış. Yüksek gerilim nakil hattını taşıyan elektrik direklerinde de onlarca leyleğin barındığı yuvaları göze çarpıyordu.
İğde çiçeği kokusu burnumuza doluyor. Sararmaya yüz tutmuş ekin tarlalarında kırmızı gelincikler...Yol boyunca sığır kuyruğu sapsarı çiçekleri ile gösteriye çıkmış bal arılarını konuk ediyor. Doğada hepsi kardeşçe birlikte yaşıyorlar... Adeta bize bir mesaj veriyorlar.
Fikri Demirtaş , Hakan Bay, Adil Aktaş
Deprem nedeniyle yıkılan Doğanyol aziz milletimizn vergilerinden idarecilerin hizmet aşkıyla yeniden doğmuştur. Ayrılık vakti gelince minibüse her gelen konuğa bir kutu çilek hediye edildi. Malatya’ya kadar çileğin kokusunu burnumuza çekerek yol aldık. Kentsel dönüşüm yapacak belediye başkanlarına bu örnek beldeye uğramalarını öneririm.
Teşekkürler genç Başkan Hakan Bay. Yolun açık olsun...
Yazı- Fotoğraf: Fikri Demirtaş
Fotoğraf Galerisi:
Yorumlar
Yorum Gönder