KAYISI AĞACININ HÜZNÜ
Fotoğraf: foto Arkadaş rahmetli Hüseyin Koç'un kadrajından
Sonbaharın güneşi altında sararıp kızaran yapraklar,
rüzgarla öpüşüp duruyor.
Kayısı ağacı, sessizce anlatır hüzün dolu öyküsünü,
Melita'nın özlemiyle iç içe geçmiş.
Soğuyan toprak örtüsünde, elleri sessiz sedasız uzanır.
Rüzgarın nazlı dokunuşuyla, hüzünle topraklara düşer. Dalından kopan kayısı yaprakları, yalnızlığıma karışır.
Altın sarısı yaprakların hüzünlü dansı,
kayısı ağacında ayrılık nağmelerini çalar.
Sonbahar rüzgarında fısıldayan şarkı,
dallarda titreşen aşkın melodisi.
Yapraklar düşer, özlemle doldurur toprağı.
Sonbaharın resmi, aşkın melankolisini taşır.
Kayısı dalı, sevgilisinden ayrı, sonbaharın titreyişinde şiirini yazar.
Gökyüzü gri, bulutlar ağlamış gibi.
Kayısı ağacının hüzünlü gözyaşlarına karışır.
Acıların izleri, yapraklarda birer anı.
Avucumdaki güneşin altın yumurtası bu topraklardan gidenlere.
Kuruyan dal, geçmişi rüzgarla savrulan eski yapraklar gibi anlatır.
Hüzünlü nağmeler, duduk sesinde can bulur.
Sonbaharın renkleriyle boyanır, bu ülkeden gidenlerin ardından dökülen ağıtlar yankılanır.
Ve kadim yurdun yaralarını sarar.
Kayısı ağacı, özlemle bekler yeni bir baharın doğuşunu. Malatya'nın toprağında, yüreğiyle hikâyesini anlatır dağa taşa...
Fikri Demirtaş, Malatya
Fotoğraf Galerisi:
Yorumlar
Yorum Gönder