Akçadağ Köy Enstitüsü Mezarlığı'nın Bakım ve Onarımı: Bir Vefa Borcu

Belki de dünyada kendine ait mezarlığı olan nadir okullardan biri: Akçadağ Köy Enstitüsü, ilk olarak ilçe merkezindeki Hamidiye Kışlası'nda açılmıştır. 1940 yılında, Akçadağ ilçesi Karapınar köyüne ait 3180 dönümlük arazi kamulaştırılarak bedeli ödenmiştir ve bu arazi üzerine yeni yerleşkesi inşa edilmeye başlanmıştır. Bu süreçte herhangi bir şahıs arazi bağışında bulunmamıştır. Enstitünün kurucu müdürü Şinasi Tamer, iki yıl görev yapmış, ardından efsane müdür olarak anılan Şerif Tekben, 1946 yılına kadar bu görevi sürdürmüştür. Eğitim Başı Reyzi Pamirdir.

Bu eğitim yuvası öğretmen okulundan1976 yılında mezun olmama rağmen daha önce mezun olan benimle aynı dönem  okuyan arkadaşlar gibi bende  bu mezarlığın varlığından habersizdim.
Ne zaman ki 1949 mezunu  Enstitülü Ali amca ile tanıştıktan sonra bir sohbetimizde  okulun mezarlığı olduğunu öğrendim. 30 Ekim 2019 tarihinde  Ali Doğan öğretmen ile birlikte Karapınar köyünden çiftçi Ediz Bozay'ın yardımıyla enstitünün mezarlığını tespit ettik. 


Fikri Demirtaş , Ali Doğan 

Akçadağ Köy Enstitüsü ile ilgili araştırmalarımda, yazılarımda bana yol gösteren yaşayan bir kaynak olan enstitülü Ali Doğan amca oldu. Kendisinin vasiyeti, bu okulun mezarlığına gömülmesidir. Şu anda yatağa bağlı hasta olan Ali amca, emekli öğretmen oğlu Cafer Doğan’ın Manisa’daki evinde bakılmaktadır.



Köy Enstitüsü'nde, öğretmen Ahmet Kun'un eşi Hüsniye Kun genç yaşta, yavrusunun doğumunda hayatını kaybetmiştir. Mezarını İsmet İnönü, Tonguç ve diğer öğretmenler ziyaret etmiştir.


Zaman içinde elliye yakın mezar tahrip olmuş, dört mezar yan yatmış, mezar taşları kırılmış ve bazıları toprağa karışmış durumdaydı. Sadece 1987 yılında vefat eden Öğretmen Okulu'ndan emekli personel Haydar Ertaş'ın eşi İnsaf Koşal Ertaş'ın mezarı sağlam kalabilmişti. Bu mezarlık, adsız eğitim emekçilerinin anılarını yaşatmak için önemli bir simge haline gelmiştir.
Yerel medyada mezarlığın korunması için yazılar yazmama rağmen, başta İl Milli Eğitim Müdürlüğü, ilçe ve Büyükşehir Belediyesi, partiler ve eğitim sendikaları gereken ilgiyi göstermedi.



Köy Enstitüleri, aydınlanmanın ve özgürlüğün yeşerdiği birer eğitim yuvasıydı. Ancak, zamana değil, çağdaş düşünceye düşman zihniyetlere yenik düşerek viran oldular. Akçadağ Köy Enstitüsü'nün mezarlığına bile saygı gösterilmedi.  Resmi kurumlarca tescil edilen ama koruma altına alınmayan 
Köy Enstitüsü ve öğretmen okullarından kalan binalar  eğitim araç gereçleri, makineler, matbaa ekipmanları ve kitaplar,  ağaçlar talan edilmiş ve yakılmıştır. Elde kalan bazı belgeler ve ders materyalleri ise Malatya Lisesi Okul Müzesi'nde sergilenmektedir. Ayrıca, resmi arşiv belgeleri ve kütük defterleri Akçadağ Fatih Fen Lisesi arşivinde korunmaktadır ve koridorlarda sergilenmektedir.


Eğitim Müzesi olmayı bekleyen bina

Köy Enstitüsü yerleşkesinde,iki defa çıkan yangında ve kapı ve pencereleri sökülmesine rağmen 6 şubat depreminde bile yıkılmayan  , öğrencilerin kendi elleriyle  imece usulüyle yapılan bina , Cumhuriyet dönemi eğitim müzesi olması için önerildi. Ancak bu konuda  Malatya Milli Eğitim  Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi, Akçadağ Kaymakamlığı, Turizm ve Kültür Müdürlüğü  sahip çıkmadı. Hâlâ müze yapılması için geç kalınmış sayılmaz. Bu, bir vefa borcudur. Özetle, Köy Enstitüsü'nün eğitim mirası korunmalı ve gelecek nesillere aktarılmalıdır.



Hala ayakta duran müze olması istenen Köy Enstitüsü  ilk binası 
Fotoğraf: Hasan Gül, Fikri Demirtaş 


9 Haziran 2024 tarihinde, Akçadağ Öğretmen Okulu'ndan 1957 yılında mezun olan İlköğretim Müfettişi Hasan Gül, Kültür Bakanlığı'ndan emekli şube müdürü, babası enstitü mezunu Adil Aktaş ve 1976 Öğretmen Okulu mezunu gezgin öğretmen Fikri Demirtaş olarak, bozkırın ortasında, tarlada bakımsız ve ziyaretçisiz kalan bu mezarlığı ziyaret ettik. Bu anlamlı ziyarette, "Akçadağ Köy Enstitüsü Yerleşkesi" kahverengi yön levhasını ve "Akçadağ Köy Enstitüsü / Öğretmen Okulu Mezarlığı" levhasını . Mezarlığa ve Malatya Doğanşehir yolunun okula dönen köy yollarını gösteren levhaların altına kendi elimizle astık. Bu levha, orada yatanların hatırasını yaşatmak ve onların unutulmadığını göstermek için bir işaret olarak duracak.

Bu özel mezarlığı ve burada yatan eğitim emekçilerinin anılarını yeniden hatırlatmak, onların fedakarlıklarını ve eğitim dünyasına katkılarını anmak amacıyla gerçekleştirilen bu ziyaret büyük bir anlam taşıyor. Akçadağ Köy Enstitüsü'nün değerli mensuplarının anılarına saygıyla gerçekleştirdiğimiz bu ziyaretin, onların hatıralarının bu mezarlıkta sonsuza dek yaşamasına vesile olmasını diliyoruz. Ruhları şad olsun.

Köy Enstitüsü Mezarlığı'nın Bakım ve Onarımı: Bir Vefa Borcu

Köy Enstitüsü mezarlığı, Türk eğitim tarihinin altın sayfalarından biri olan Köy Enstitüleri'nin kurucuları, öğretmenleri ve öğrencilerinin ebedi istirahatgahıdır. Ancak, bu kutsal mekan, uzun yıllardır bakımsızlıktan dolayı adeta unutulmuş bir köşede kalmıştır. Kurumuş otlar arasında kaybolmuş, toprağa gömülmüş ve mezar taşları kırılmış halde olan mezarlık, bizlere vefa borcumuzu hatırlatır niteliktedir.

Bu durumun düzeltilmesi için Milli Emlak tarafından Akçadağ Köy Enstitüsü'nün 2100 dönüm arazisi, Malatya Kayısı Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'ne verilmiştir. Bu arazinin içerisinde yer alan mezarlığın bakımı, onarımı ve ağaçlandırılması ise hem bir zorunluluk hem de bir vefa borcudur. Kayısı bahçesine bitişik olan mezarlığın, Malatya Pütürgeli iş adamı CHP İstanbul İl Bşakanı yardımcısı arkadaşım Nurettin Aydın tarafından 2022 yılında tel örgü ile çevrilmesine yardımcı olmuştu, mezarlığın korunması açısından büyük bir adım oldu.

 Fikri Demirtaş, Celal Özden Nurettin Aydın, Adil Aktaş

Kayısı Enstitüsü Müdürlüğü ve Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle işbirliğiyle 
mezarlığın çevresine dikilecek yaklaşık 10-15 çınar ve çam ağacı, hem mezarlığın görünümünü güzelleştirecek hem de burada yatanların ruhlarına saygının bir ifadesi olacaktır. Çınar ağaçları, uzun ömürleri ve heybetli duruşları ile Köy Enstitüsü ruhunun simgesi olabilecek niteliktedir. Çam ağaçları ise sürekli yeşil kalan yaprakları ile yaşamın devamlılığını ve umudu simgeler. Bu ağaçlandırma çalışması, sadece mezarlığın fiziksel görünümünü iyileştirmekle kalmayacak, aynı zamanda burayı ziyaret edenlere de huzur verecektir.

Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nce yapılmış olan damlama sulama sistemi, bu ağaçların bakımını kolaylaştıracak ve sulama problemi olmayan bu verimli arazi, mezarlığın yeniden hayat bulmasını sağlayacaktır. Sulama sistemi sayesinde ağaçlar düzenli olarak su alacak ve kuraklık nedeniyle kurumayacak, bu da uzun vadede mezarlığın yeşil kalmasına katkı sağlayacaktır.


Okulun Sevgi Yolu . Nurettin Aydın,  Celal Özden,  Fikri Demirtaş 

Sonuç olarak, Köy Enstitüsü mezarlığının bakımı ve onarımı, geçmişimize olan saygımızın bir göstergesidir. Bu mezarlıkta yatanlar, Türk eğitim sistemine büyük katkılar sağlamış, köy çocuklarına ışık olmuş kişilerdir. Onların hatıralarına sahip çıkmak, mezarlarının bakımı ve çevre düzenlemesi ile mümkün olacaktır. Bu çalışma, sadece mezarlığın fiziksel durumunu iyileştirmekle kalmayacak, aynı zamanda bizlere, geçmişimize ve değerlerimize sahip çıkmanın önemini bir kez daha hatırlatacaktır. Unutmamalıyız ki, geçmişimize gösterdiğimiz saygı, geleceğimize olan borcumuzdur.



Fotoğraf Galerisi:

                                            Enstitülü Ali Doğan, Fikri Demirtaş 


Mezarlığın önceki durumu










                                        c          Enstitünün çeşmesi ve Müdür Şerif Tekbenin Lojmanı

 Hasan Gül, Fikri Demirtaş. Adil Aktaş



Mezarlığın etrafı çitle çevrildi 

 Annesinin İnsaf Ertaş'ın mezarı başında emekli  öğretmen çocuk hikayeleri yazarı Nurten Çolak


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Haceli: Malatya'nın Efsanevi Divanesi

Arguvan'da Lezzetin ve Geleneğin Buluştuğu Gün: Yöresel Yemek Yarışması Coşkusu

Fırat'ın Kıyısında Bir Zaman Yolculuğu: Gerger'in Saklı Köyleri