GAZİ HASTANESİNİN KORİDORLARINDA
Yıl 1995, Ankara'nın gri gökyüzü altında,
Gazi Hastanesi'nin soğuk havası içime işlerken, sensizliğin derin karanlığında bir yudum umut arıyorum. Beyaz çarşafların arasında, solgun bir leylak gibi
solan bedenin,
gözlerin kapalı, sesin suskun...
Sensizliğin bu kadar ağır olabileceğini hiç düşünmemiştim.
Serumun damla damla akışı, sayılı nefeslerin yankısı, kalbimde kopan fırtınalarla seni arıyorum.
Ellerimde, ak düşmüş saçlarının ince teli...
İlk sözün, kulaklarımda yankılanan o içli cümlen:
Tuğba, Hasan, Oğuzhan
"Yavrularımız nerede?"
Sanki gözlerinle arıyorsun, sessizliğin ortasında bile çocuklarımızı...
Malatya'dan uzak, hastane yatağında,
gözlerin sınıfının sevinç dolu çocuklarına dalıyor.
Minik ellerin yazdığı şiirler, yaptığı resimler hatıralarında canlanıyor.
Öğrencilerin meraklı bakışları, soruları,
zihininde birer birer beliriyor. Onlara yeniden kavuşmak için sabırsızsın.
Onlara öğrettiklerinle yollarını aydınlatmayı, yeniden sınıflarında birlikte öğrenmeyi arzuluyorsun.
Birlikte açacağımız yeni bir sayfa, umut dolu...
O sayfa, geleceğe açılan bir kapı olacak.
Çocukların kahkahalarıyla dolacak sınıflar,
seninle büyüyecek, seninle öğrenecekler.
Öğrencilerinin gözlerindeki parıltı,
seninle yeniden buluşmayı bekliyor.
O kucak, seni iyileştirecek en büyük ilaç...
Onlarla gülmek, oynamak, hayatın anlamını yeniden bulmak…
Sevgilim, cesur yüreğinle verdiğin bu savaşın ardından yorgunsun belki,
ama umut dolusun.
Beyaz önlüklerin arasında kaybolan gülüşün,
şimdi dinlenmenin vaktini haber veriyor.
Gözlerin, geçmişin tozlu yollarında dolaşıyor.
Hatırlıyor musun, ilk karşılaştığımız günü? Kalplerimiz o an bir araya geldi,
hayatımız seninle anlam kazandı.
Ve şimdi, yeni bir sayfa açılıyor önümüzde.
Bu defter, birlikte yazacağımız güzel hikâyelerle dolacak.
Aylar geçti, mevsimler değişti.
Sabırla bekledim, umudumu hiç kaybetmedim.
Sen her gün biraz daha iyileştin, ben de seninle birlikte güç buldum.
Belki bir gün bu odadan çıkacağız.
El ele, yan yana, hayata yeniden adım atacağız. Güneş yüzüne bir kez daha doğacak,
ve biz yeniden aşık olacağız.
Doktor Nuri Deniz'e ve Ankara'ya teşekkür ederken, yeni bir hayata başlıyoruz.
Yorumlar
Yorum Gönder