GÖKLERİN KARTALLARI
Ali Ertan arşivi
(Şehit Pilotlarımız Yzb. Gökhan Ertan ve Tğm. H. Hüseyin Aksoy'un Hatırasına)
GÖKLERİN KARTALLARI
Malatya'nın şafağında, sisler bürürken Erhaç Düzünü,
Bir yankı yükseldi derinden, demirden kanatlı bir uğultu.
İki ruh süzüldü göğe , birer kartal misali yüce semaya.
Biri Gökhan Yüzbaşı, çelikten iradesiyle,
Biri Teğmen Hüseyin, göğünde parlayan vatan meşalesiyle.
Kaderin ağını ördüğü, bir efsanenin ilk adımıyla.
F-4'ün çelik yüreği, aslan kükreyişiyle inletti yurdu,
Malatya'nın bağrından, Yedinci Üs'ten yükseldi kutsal bir ruh,
Mavi göklere yırtılırcasına, bir şimşek misali yürüdü yoluna,
Bu Cumhuriyet'in sarsılmaz, çelikten bir neferiydi o,
Adını tarihe altın harflerle yazdıran, bir destan öncüsü.
"Her şey yolunda, son kez...
Görev devam ediyor..."
Göklerin derinliğinde yankılanan son bir buyruktu bu.
Ve sonra, iki bin on iki haziranın o yirmi ikinci günü,
Zamanın durduğu, nefeslerin kesildiği, kaderin kara ağını ördüğü an.
Akdeniz'in laciverdi, bir anda simsiyah bir örtüye büründü,
Suriye'den uzanan kalleş bir el, karanlık bir gölge gibi göründü.
Kartalın bağrını deldi, göğsüne saplanan zehirli bir hançerle,
Yükseklerde parlayan iki yıldızı, ansızın yuttu, acımasız bir pençeyle.
Çelik kanatlar kırıldı, yankılandı sessizce bir feryat, sonsuzluğa doğru,
Bir ulusun yüreğine saplanan, kanayan bir yara gibi sızdı o kor.
Gökhan'la Hüseyin, iki can yoldaşı, düştüler engin denizin derinliklerine,
İki şahdamar durdu, vatan toprağına hasretle, son bir dua niyetine.
Engin deniz, şefkatle sardı kanlı bedenleri, bir ana kucağı gibi,
Her damla tuzlu su, şehit kanıyla kızıla döndü sanki, bir ibret tablosu gibi.
Dalgalar vurdu kıyıya, sanki hıçkırıklarla inledi, yosunlu taşlar inledi,
Her köpükte yükseldi, bir vatan ağıdı yankılanarak, gök kubbeden dinledi.
Daha dün ninnilerle büyüyen o taze canlar, umut dolu yarınlar,
Bugün bayrağa sarılı, bir milletin omuzunda sonsuzluğa yürüyen bedenler.
Onlar ki feda ettiler en değerli hazinelerini, en kutsal varlıklarını,
Bu toprak, bu bayrak, bu vatan için, yazdılar ölümsüz bir destanlarını.
Gökyüzünde iki yeni yıldız, göz kırpan, ebediyen parlayan,
Karada bitmeyen bir acı, yüreklerde kor gibi yanan.
Denizde tuzla yanık, hüzünlü bir hatıra, zamanı aşan,
Bir vatanın yüreğinde, kapanmayan bir sızı, nesilden nesile taşınan.
Phantom'un enkazı derinlerde, sessiz bir anıt gibi, vakurca durur,
Pas tutmuş parçalar fısıldar durur, o son uçuşun sırrını anlatır.
Her dalgayla yankılanır kıyıya, kahramanlık destanını, çağları aşan,
Sonsuzluğa karışan iki yiğidin öyküsünü, dillerde dolaşan.
Üs'te kaldı, Gökhan'ın yarım bıraktığı kahve teli, bir hatıra,
Hüseyin'in defterinde, bitmemiş bir sevdalı sözü, hüzünlü bir yara.
Şehitlerin fotoğrafları, albümlerde, duvarlarda soluksuz kaldı,
Asılı kasklar, boşlukta yankılanan son yeminleri, sessizce inledi,
Her birinde vatan aşkı, bitimsiz bir şehadet izi, ebediyen parladı.
Ey Türk'ün evladı, sil gözündeki yaşı, durma öylece, uyan!
Akdeniz'in her dalgasında, şehit kanı, sonsuz yüce, bir destan.
Göğe bak! Yıldızlarda yazar adları, parlar durur, birer kutup yıldızı,
Her F-4 süzülüşünde, ruhları selamla vurur, zafer türküsü gibi.
Şafakla birlikte, bayrağımızın alında yeniden doğarlar, aziz ruhlar,
Bu toprakta özgür nefes alan her cana can katarlar, kanat çırpan kuşlar.
Unutma ki bu vatan, kanla yazılmış bir destan, nesiller boyu sürecek,
Her karış toprağında, bir şehidin son nefesi var, kıyamete dek sürecek.
O haziran günü, Akdeniz'in derin suları, bir sır saklar,
Semaya uzanırken kopan iki fidan, gönüllerde iz bırakır.
Adları mühürlüdür kalplerde, sönmez birer meşale, çağları aydınlatan,
Türk'ün bağrında, ebediyete kazınan altın bir iz, asırlar boyu parlayan.
Not:
Bu şiir, yüreğimde derin bir iz bırakan, Malatya Fen Lisesi'nden öğrencim ve aynı zamanda kıymetli öğretmen arkadaşım Ali Ertan'ın yiğit oğlu, kahraman pilot Yüzbaşı Gökhan Ertan'ın aziz hatırasına adanmıştır.
Malatya Erhaç 7. Ana Jet Üs Komutanlığı'nda vatanına hizmet eden tecrübeli Yüzbaşı Gökhan Ertan ve silah arkadaşı Teğmen H. Hüseyin Aksoy, 22 Haziran 2012 tarihinde, Suriye semalarında icra ettikleri bir keşif uçuşunda, Phantom F-4 savaş uçağıyla hain bir saldırı sonucu şehadet şerbetini içerek sonsuzluğa yürüdüler.
Onların sonsuzluğa uğurlandığı o gün hissettiğim tarifsiz keder ve bu vatan evlatlarına duyduğum derin minnetle, yaşanan bu destansı fedakarlığı ölümsüzleştirmek arzusuyla, "Göklerin Kartalları" şiirini 12 Temmuz 2012'de kaleme aldım. Yıllar sonra şiiri yenşden gözden geçirerek bir düzenleme yaptım.Bu eser, onların göklerde yankılanan son buyruğunun bir fısıltısı, yüreklerde yanan bir ağıt ve kapanmayan bir sızının sesidir.
Fotoğraf Galerisi :
Ali Ertan arşivi
Malatya 7. Ana Jet üssünde düzenlenen Tören
Fotoğraf: (Anadolu Ajansı) - Ensar Özdemir)
Şehit Ertan'ın babası Ali Ertan ( Mavi Gömlekli)oğlunun tabutunu omuzladı)Fotoğraf: (Anadolu Ajansı) - Ensar Özdemir)
Malatya 7. Ana Jet üssünde düzenlenen Tören,
Şehitin babası Ali Ertan Mavi gömlekli
Fotoğraf: (Anadolu Ajansı) - Ensar Özdemir)
Malatya Büyükşehir Belediyesi Mezarlığı şehitlik
Hv.Plt. Yzb.Gökhan Ertan'ın Mezarı başında babası Ali Ertan
Yorumlar
Yorum Gönder