Malatya’nın Gizli Hazinesi: Ozan Anıtı ve Unutulmuş Tarihi

 Darende, Ozan Anıtı

13 Kasım 2024 Çarşamba sabahı, Malatya'da sisli bir gün doğdu. Karakaya Barajı Gölü'nden başlayarak tüm ova, süt beyaz bir örtüyle kaplanmıştı. Beydağı'nın zirvesi ise bulutların arasında gizemli bir siluet çiziyordu.

 Bugünkü yolculuğumuz, sonbaharın renklerine bürünmüş doğayı fotoğraflamak ve Levent Vadisi’nin ardından Darende’nin tarih kokan Ozan Köyü’nde yer alan Roma dönemi anıt mezarını keşfetmekti. Bu anlamlı gezide Magma dergisi yazarı Orhan Alkaya, Malatya yerel tarih araştırmacısı Nezir Kızılkaya ve emekli öğretmen Adil Aktaş da bizimleydi.

Sisler, Topsöğüt Mahallesi’ni geçtikçe yavaşça dağılmaya başladı. D-300 karayolu üzerinde olup, Malatya şehir merkezine yaklaşık 45 kilometre uzaklıkta olan
Akçadağ ilçesi Levent Vadisi’nin yol ayrımına geldiğimizde meşhur seyir terasına doğru yöneldik. 

Levent Vadisinin en dikkat çekici noktalarından biri, yerden 104 metre yükseklikte ve zemini cam olan seyir terası. Her yıl binlerce ziyaretçiyi kendine çeken bu noktadan, vadinin panoramik manzarasını izlemek ve fotoğraflamak, doğaseverler için bulunmaz bir nimet.

 Buradan vadiyi ve sonbaharın renklerine bezenmiş doğayı izlerken Vadinin içine doğru yol alırken, doğanın uyanışına tanıklık ediyorduk; kayısı bahçelerinin altın sarısı yaprakları güneşin ilk ışıklarıyla parıldıyordu.

Vadinin sarp kayalıkları arasından süzülen gün ışığıyla uyanan doğa, adeta bir ışık şölenine dönüştü.  Sessizliği bozan traktör çapa moturu, hızar  sesleri ve vadide devam eden kış hazırlıkları, bölgenin dört mevsim sunduğu görsel bir senfoniyi gözler önüne serdi. 
Ancak yolculuğumuzun asıl amacı, tarihin derinliklerine inmek ve yıllardır gözlerden uzak kalmış Ozan Anıtı’nı görmekti.

Ozan Anıtına Nasıl Gidilir(Başlangıç Noktası)
Bu rotaya iki yoldan ulaşılabilmektedir. İlki Akçadağ Levent Vadisi 40km içinden geçen yolu ve tabelaları takip ederek, Ozan köyü  37 km  toplam 87 km. ikincisi Malatya-Kayseri yolu Darende  Balaban  mahallesi 88 km Balaban"dan Ozan Anıtı tabelasını takip ederek 32 km gidilmektedir. Bu yolda toplam120 km.

 Malatya’nın Akçadağ ilçesine bağlı olan Levent Vadisi, 65 milyon yıllık jeolojik geçmişiyle büyüleyici bir doğa harikası. Vadinin her köşesinde karşımıza çıkan ilginç kaya oluşumları, tarihi ve kültürel zenginliklerle dolu bu yer, yalnızca Malatya’nın değil, tüm Türkiye’nin önemli doğa miraslarından biri.

 Vadi her köşesinde karşınıza  Doğa yürüyüşleri, kamp, bisiklet, kaya tırmanışı gibi doğa sporları için ideal bir yer olan Levent Vadisi; kaya oluşumları, mağaralar, şelaleler, dereler ve ormanlar arasında unutulmaz zamanlar geçirme fırsatı sunuyor.

Levent Vadisi'nin yamaçları, sonbaharla birlikte altın sarısına bürünmüş kayısı ağaçlarıyla adeta bir altın madeni görünümündeydi. Kırmızı çatılı köy evleri, bu altın deniz içinde kaybolmuş küçük adacıklar gibiydi. Gökyüzünde ise, ay yıldızlı Türk bayrağı, desenli bulutlar, adeta coşkun bir dansa tutulmuş gibiydi. Rüzgarın etkisiyle şekil değiştiren bulutlar, gökyüzünü hareketli bir tuvale dönüştürmüştü.

Levent Vadisi’nin büyüleyici atmosferinden sonra, yönümüzü Ozan Anıtı’na çevirdik. Tarihi Darende ilçesine bağlı bu küçük köyde, köylüler tarafından “Mescit” olarak bilinen Roma dönemine ait anıt mezar bizi bekliyordu. Anıtın bulunduğu Ozan Köyü’ne vardığımızda, köyün dingin ve huzurlu havası bizi selamladı. Ancak mezara yaklaştıkça, bu huzur yerini derin bir hüzne bıraktı. Anıtın hemen yanında, yapraklarını dökmüş kayısı ağaçları arasından süzülerek, yaklaşık 500 metre uzaklıkta yer alan anıta doğru yürüdük.
Ozan Anıtı’nın 100 metre batısında akan Tohma Çayı, anıta ayrı bir doğallık ve huzur katarken, buranın tarihî önemi de dikkat çekiyor. Roma döneminde Part İmparatorluğu’na karşı bir lejyon kenti olarak konumlanan Malatya’daki bu yapı, Roma mimarisinin Anadolu’daki seçkin örneklerinden biri. 

Ozan Anıtı, sade görünümüne rağmen içinde taşıdığı hikayelerle etkileyiciydi. Bu eski yapının önünde durduğumda, sanki geçmişin izlerini taşıyan taşlar, bizlere sessizce bir şeyler fısıldıyordu. Ne yazık ki, bu değerli yapı define avcılarının hedefi olmuş; duvarları kazılmış, taşları yerinden oynatılmış ve anıtı tanıtan tek bir tabela bile yoktu. Bu ilgisizlik karşısında içimiz burkuldu. Bu hazine, yalnızca bir tarihi eser değil; Malatya’nın ve Anadolu’nun binlerce yıllık geçmişine tanıklık eden, köklerimizi yaşatan önemli bir mirastı.
Fikri demirtaş, Nezir Kızılkaya   M.Orhan Alkaya

Yüzyılların ağırlığını taşıyan taşlar, üzerindeki yıpranmalarla kendi hikayelerini anlatıyordu. Her çatlak, her iz, bu anıtın ne kadar köklü bir geçmişe sahip olduğunu vurguluyordu

Ozan Anıtı, adeta bir taştan yontulmuş şiir gibiydi. Mükemmel orantıları ve zarif ion nizamı sütunlarıyla, Roma mimarisinin ihtişamını gözler önüne seriyordu. Anıtı çevreleyen başlıktaki kuşak çiçek motifleri, sanki bir bahar esintisiyle dans ediyormuş gibiydi. Her bir detay, usta ellerin özenle işlenmiş olduğunu gösteriyordu. Ancak bu güzelliğin altında yatan bir hüzün vardı. Anıtın duvarlarındaki oyuklar ve eksik parçalar,  duvardaki yazılar gördüğümüz manzarayı karartıyordu. Define avcılarının yaptığı tahribat, bu tarihi mirası tehdit ediyordu. Buna rağmen, anıtın karşısında durduğumuzda, içimizde derin bir saygı duygusu oluştu. Bu kadar eski ve güzel bir yapıya dokunmak, adeta tarihin bir parçası olmak gibiydi.

Anıtın her köşesini dikkatlice inceledik. Her yeni detay, bizi daha da meraklandırıyordu. Sanki bir hazine avında gibiydik. Anıtı çevreleyen bitkisel motifler, sanki anıta özel dikilmiş bir gelinlik gibiydi. Bu zarif görüntü, bizleri adeta bir düğün törenine taşımıştı. Makinelerimiz susmak bilmezken, anıtın her açıdan fotoğrafını çektik. Bu anları ölümsüzleştirmek istiyorduk. Ancak bu eşsiz yapı, acilen korunması gereken bir miras. Gelecek nesillere aktarılması için gereken tüm önlemlerin alınması gerekiyor

OZAN ANITI
Darende ilçesi, Ozan Mahallesi'nde bulunan ve köy halkı tarafından Mescit olarak adlandırılan 
Roma Mezar Anıtı Geç Roma MS.1.-2yy. 09.09.1994/ 1881 Darende- Ozan Köyü Adana Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğü tarafından tescil edilmişdi.

Ozan Köyü Anıtı olarak adlandırılan yapı, Malatya İli'ne bağlı Darende İlçesi'nin 22 km. Güneydoğusunda Tohma Çayı boyunda bulunan Ozan Köyü sınırları içindeki köy merkezinin 500 m. kadar kuzeyinde kayısı bahçeleri arasındadır. Antik dönemdeki kaynaklara göre anıt “Kappadokia Bölgesinde Caesarea’dan Melitene’ye uzanan güzergaha yakın bir noktada bulunmaktadır.” Yani günümüz Türkiye’sinde İç Anadolu’da Nevşehir yöresinden Kayseri’ye oradan Malatya’ya geçen yol üzerindedir.



Ünlü İngiliz gezgin Getrude Bell’in Malatya’da, 1909 yılının Haziran ayında ziyaret ettiği ve fotoğraflarını çektiği yapı, bilimsel bir çalışmaya da konu olmuştur. Söz konusu çalışma, Sağ ve Eyüpgiller tarafından gerçekleştirilmiştir. (Mersin Üniversitesi Kilikia Arkeolojisi Araştırma Merkezi Yayınları/ Kappadokia'da Bir Anıt: Ozan Köyü Anıt Mezarı ve Legio XII Fulminata)

Ozan Anıtı, yapısal özellikleriyle Roma dönemi mezar yapılarının en iyi korunmuş örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Kare planlı bu anıtsal mezar, düzgün kesme taşlardan yapılmış ve dört bir yanında 12 yarım sütunla desteklenmiş. Batı yönündeki giriş kapısı, ilk bakışta mütevazı bir görünüm sunsa da, taşıdığı tarihin izleriyle bizleri kendine çekiyordu. Ancak yılların etkisiyle taşlarda aşınmalar, cephelerde kopmalar ve temelde eksilmeler gözleniyordu. Etrafındaki doğa da yapıyı koruyacak kadar sakin ve doğal olmasına karşın, anıt ilgisizlik ve kaçak kazılar nedeniyle tehlike altındaydı.

Bu anıtı koruyup yaşatmak için yapılacak birçok şey var. Restorasyon çalışmaları ile bu tarihi yapı güçlendirilip turizme kazandırılabilir. Turizm rotalarına eklenmesi, ulaşım imkânlarının geliştirilmesi ve bölgeye bir bilgilendirme merkezi kurulması, anıtın tanıtımı için önemli adımlar olacaktır. Anıtın değerini artırmak için bilgilendirme levhaları yerleştirilmesi ve güvenlik önlemlerinin alınması da şart. Ozan Anıtı, yalnızca bir tarih mirası değil, aynı zamanda kültür turizmi açısından da büyük bir potansiyele sahip. Tıpkı Fransa, İspanya veya İngiltere’de olduğu gibi tarihi yapılarımızı tanıtabilir ve bu zenginliği tüm dünya ile paylaşabiliriz.
Sonuç olarak, Ozan Anıtı’nı yalnızca bir tarihi yapı olarak değil, bir kültür mirası olarak değerlendirmeli ve onu koruma altına almalıyız. Malatya için, Türkiye için, geçmişimizi geleceğe taşımak adına bu anıta gereken ilgiyi göstermek hepimizin görevi olmalı.

Burayı terk ederken, içimizde derin bir hüzün ve aynı zamanda büyük bir sorumluluk duygusu vardı.

Fotoğraf Galerisi:

Fikri Demirtaş , Adil Aktaş,  Nezir Kızılkaya 
Ozan Anıtı yolu

Fotoğraf: Levent Vadi Seyir Terası Fikri Demirtaş arşivi 2024


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hekimhan - Basak Köyünde Kış Yarısı Geleneği Kuşaklar Boyu Yaşatılıyor.

Malatya'nın Ermeni Terzilerin Unutulmaz Anıları

HEKİMHAN- ULUGÜNEY İSTASYONU VAGON OKUL