KARA GÖZLÜM
Rüzgârın fısıltılarıyla dans eden,
yaban gülü kokan siyah saçların ,
Zamanı durduran meltem misali,
Yüreğimde derin bir çınlama yaratır.
Yıldızların altında ipek saçlarını çözerek,
Gizemiyle beni derin bir rüyaya çeker.
Siyah inci gözlerin
Göz göze geldiğimiz her an,
Yıldızlar altında bir ömür geçer gibi derinlerden bir davet sunar bana.
Bir yıldızın titreşimi gibi parlak,
Ve bir uçurum kadar derin.
Her bakışın, kalbime düşen bir kıvılcım,
Beni seninle yanmaya davet eden.
İpekten dokunmuş kirpiklerin,
Tenime usulca dokunduğunda,
Tüm dünya susar.
Ve senin nefesin,
Kalbime mühür vurur sessizce.
Dolunay’ın altında, o büyülü gecede,
gözlerinin denizinde boğulurum
Ceylan gözlerin bir deniz olur,
Beni içine çeken.
Her dalgan, ruhumu sarar,
Her anın bir zincir gibi bağlar beni sana.
Gül dudakların,
Aşkın bir diğer adı gibi,
Bir mıknatıs misali yaklaştırır beni.
Ve o gamzelerin,
Bir gülümseyiş kadar masum,
Ama bir ömür kadar esir edici.
Ben ki, senin gamzelerinde kaybolmuş bir gezgin,
Kaçışı aramam artık.
Ey gözlerimde bir fırtına gibi kopan sevgilim,
Seninle her an bir başka hayat,
Her hayat bir başka şiir.
Ne zamandır senin kölen oldum, bilmiyorum.
Ama bil ki, bu esaret,
Ruhuma armağan edilmiş bir özgürlük.
Seninle yandığım her an,
Bir şiir daha yazılır kalbimin sayfalarına,
Her dizemde, her mısramda yalnızca sen varsın.
Ey geceyi ve gündüzü birbirine bağlayan kara gözlüm
Bütün sırlarım sende gizli,
Sen benim sonsuzluğumsun,
Yorumlar
Yorum Gönder