Malatya'nın Beyaz Rüyaları
Gökyüzünden usulca dökülen beyaz kelebekler,
Sessizlikle sarar yeryüzünü; sükûnet bir pelerin gibi iner.
Sanki bir ressamın mahir fırçası dokunmuş gibi
Her köşe, her bucak bir sanat eseri olmuştur.
Dağlar, ovalar, bağlar ve bahçeler,
Bir düğün elbisesine bürünür, incelikle işlenir her yer.
Sokaklar sessiz, evler huzurlu,
Karın beyaz örtüsü altında dünyanın derdini saklar bir kuytu
Üşür ellerimiz, titrer ince parmaklarımız,
Yüzlerimiz solgun bir kar tanesi ama yüreklerimiz bir soba gibi sımsıcak.
Ağaran saçlarıma düşer karlar
Bir pencere açar, çocukluğumun masum günlerinden
Ah o eski günler…
Gökyüzündeki bulutlara binip uçmak isterim,
Karda kayan çocukluğumu ararım adım adım,
Koşar gibi, gülüşlerimde erir zaman.
Havada dans eden her bir kar tanesi,
Adeta görünmez bir melodi fısıldar kulaklarıma
Her melodi yüreğimde yankılanır,
Gökyüzünden gelen bir şarkı ruhuma dokunur.
Her kar tanesi yeryüzüne inerken,
Farklı bir hikâye fısıldar
Bir tanesi gençliğimi,
Bir diğeri yaşanmışlıkları getirir hatırıma
Ben de küçülürüm bir kar tanesi gibi,
Varoluşun anlamını sorgularım içimde derin derin.
Eriyen yok olan her tanecik,
Bana hayatın geçiciliğini hatırlatır.
Ve bu beyaz güzellik, yaşam ile ölümün,
Başlangıç ve sonun ince çizgisinde,
Ama yine de bir umut gizler, her eriyen tanede.
Kirpiklerime değen kar taneleri,
Gözlerin gibi büyüler beni çavreşa min,
O kara gözlerin ki, bir ceylan kadar narin,
Sevdan bir okyanus kadar derin.
Kar yağdıkça hatırlarım gözlerini,
Beyaz örtüde kaybolur suretin,
Ama bir nefes gibi hep yanımda,
Kalbimde saklı kalırsın, bir rüyanın sıcaklığında
Kar taneleri bir bir eriyip yok olurken,
Sonsuz bir döngünün hikâyesini yazarlar.
Ve ben, bu beyaz büyünün içinde kaybolurum
Her kar yağışında yeniden canlanrım
Malatya, 12 Aralık Perşembe
Yorumlar
Yorum Gönder