16 Şubat 2025 Pazar günü, Malatya'nın Battalgazi ilçesine bağlı Atabey Köyü'nde, Hz. İmam Zeynel Abidin Vakfı tarafından
Alevi inancında önemli bir yere sahip olan ve her yıl tutulan Hızır orucunun ardından geleneksel "Hızır Lokması" etkinliği düzenlendi. Etkinlik, haftalar öncesinden yazılı ve görsel medyada yapılan duyurularla halka bildirilmişti.
Zeynel Abidin Türbesi'nin manevi atmosferinde, saat 12:00'de başlayan Hızır Cemi'nde Ali Ekber Karaduman dede başta olmak üzere katılan dedeler Hızır ile ilgili bilgilerini cemden önce değerli canlara aktardılar.
Sonrasında Cemde " on iki hizmet sahipleri hizmetlerini yerine getirdiler.
Hakan Aygün ve diğer zakirlerin okudukları mersiyelerle Haçova Derneği Semah ekibi Semah hocası Mehmet Aydoğmuş “Hakk – Muhammed – Ali” aşkıyla meydana geldiler, hizmet dualarını verdiler, semahlarını döndüler. Semaha diğer canlarda eşlik ettiler.
İmam Hüseyin aşkıyla gözyaşları döküldü. Cemde çok duygusal anlar yaşandı.
Saat 14:00'de etkinliğe katılanlara Hızır lokması (etli bulgur pilavı ve ayran) dağıtıldı.
Etkinliğe katılanlar arasında siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de yer aldı.
Etkinlikte Ak Parti Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak, CHP İl Başkanı Barış Yıldız, Anahtar Partisi İl Başkanı Erdoğan Zelyurt, CHP Yeşilyurt İlçe Başkanı Hakkı Ayas, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Şube Müdürü Bahaddin Metin, Ali Kapısı Derneği Başkanı Dede Muhsin Topalcengiz, Aziz Dede Türbesini Koruma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Zeki Akdağ, Seyituşağı Köyü Derneği Başkanı Hasan Akdemir, CHP Kale İlçesi Başkanı Kemal Kaleli, CHP Kadın Kolları Başkanı Nezahat Aydın,TSKGV Başkanı Vahap Altunok , Arapgir Belediye Başkanı Yardımcısı Ayhan Kıcı, Pütürgeliler Dernek Başkanı Emin Ayten, Cem Vakfı Müdürü İzzettin Şahin, Alevi kurumu temsilcileri, dedeler, babalar ve binlerce vatandaş hazır bulundu.
Zeynelabidin Vakıf Bşk.Ergün Tuluk
Hızır Lokması etkinliğinde Zeynelabidin Vakıf Başkanı Ergün Tuluk, Hızır Lokması etkinliğinde yaptığı konuşmada, Atatürk ve Cumhuriyet değerlerine vurgu yaparak, bayrağımızın, inanç özgürlüğünün, birlik ve beraberliğin önemini dile getirdi. Konuşmasında Hızır lokmasının anlamını da vurgulayan Tuluk, etkinliğe katılan konuklara hoş geldiniz mesajını iletti.
Aziz Dede Dernek Başkanı Zeki Akdağ, CHP İl Başkanı Barış Yıldız ve AK Parti Milletvekili İnanç Siraç Kara Ölmeztoprak birer konuşma yaparak Hızır'ın bereketini, dayanışmayı ve paylaşımı simgeleyen anlamını vurguladılar. Yazıhan Türkmen Dağ Köyleri Dernek Başkanı İsrafil Çatalkaya, Vakıf Başkanı Ergün Tuluk'a Türkmen şalı hediye ederek birlik ve beraberliğin daim olması dileğinde bulundu. Ardından, vakıf dedesi Ali Ekber Karaduman Hızır Birlik Lokması Duası'nı verirken, lokmada hazır bulunan canlar, dualara "Allah Allah" nidalarıyla eşlik etti. Duadan sonra, vakıfta lokmalar pay edildi.
Hızır Lokmasına Cemine yoğun bir katılım vardı. Cem Evi , yemek salonu doldu ve bir o kadar canımız da dışarı da bahçede hazırlanan masalarda oturmak zorunda kaldılar.
Hızır Lokması ve Cemi, Alevi-Bektaşi inancının en önemli ritüellerinden biri olarak, hem manevi birliği hem de toplumsal dayanışmayı pekiştiren bir anlam taşıyordu. Etkinliğe gösterilen yoğun ilgi, bu kutsal geleneğin canlılığını bir kez daha gözler önüne serdi.
***
Alevi-Kızılbaş Yolunda Hızır (Oruç ve Cemi)
"Hızır kültü, Nuh Tufanı'ndan Kur'an ve Tevrat'a, Gılgamış Destanı'ndan Yunan mitolojisindeki Glankos Efsanesi'ne kadar birçok antik kültür ile Anadolu ve Orta Asya Türkleri, Kürtler, Zazalar, Fars, Afgan, Hint, Arap, İbrani vb. birçok halkın mitolojisinde yer alır. Ahmet Yesevi'den Pir Sultan Abdal'a, Memê Alan Destanı'ndan Dersim şairi Sey Qaji'ye kadar geniş bir yelpazenin halk edebiyatında karşımıza çıkar. Hızır başka pek çok ad ve sıfat altında örülen inançsal koddur. Koruyuculuğun, kolayıcılığın, kurtarıcılığın, yaratıcılığın, bilgeliğin ve ölümsüzlüğün simgesidir. Bâtıni anlamda insana uzanan Tanrı'nın eli, görünmeyen yüzüdür Hızır. Bedensel değil, tinsel bir kimliktir. İnsan uğruna gönüllere düşen, insan için harekete geçen ilahi aşktır. Bazen de insanın aklına düşüp, onu yönlendiren tinsel bilgidir."
Bozatlı Hızır: Alevi İnancında Bir Sembol
Hz. İmama Zeynel Abidin TürbesiAlevi inancında "Bozatlı Hızır yoldaşın olsun" ifadesi, evrensel bir yardımseverlik ve dayanışma ilkesini temsil eder. Hızır, zor zamanlarda tüm canlılara yardım eli uzatan bir semboldür. Bu sembol, bazen bir dost, bazen bir arkadaş, bazen de hiç tanımadığımız bir kişi olabilir. Hızır, cinsiyet, ırk, din veya sosyal statü ayrımı yapmaksızın, her canlıya yardım eder. Bazen bir hayvan, bazen bir bitki, bazen de doğanın, kainatın kendisi (güneş, ay, yıldız, su, hava, toprak, ateş) olarak karşımıza çıkar. Hızır, canlıların birbirine destek olmasının, dayanışma ve yardımlaşma içinde yaşamasının önemini vurgular.
Hızır'ın bazı temsili resimlerdeki gibi tek başına ak saçlı, ak sakallı erkek figürü, ayrımcı bir semboldür. Erkek, dişi ayrımı olmaz bu yolda. Hızır, cinsiyetten bağımsız, tüm canlıların içinde mevcut olan bir ilkedir. Hızır, zor durumda olanlara yardım eden, yaşama azmi veren, maddi ve manevi her türlü desteği sağlayan bir güçtür.
Alevi inancında "Allah yardımcı olsun" yerine "Bozatlı Hızır yardımcı olsun" ifadesi, bu felsefi anlayışın bir yansımasıdır. Bu ifade, sadece bir dua değil, aynı zamanda bir inanç, bir felsefe, bir yaşam biçimidir. "Bozatlı Hızır yoldaşın olsun" demek, evrensel dayanışma ve yardımlaşma ilkesine bağlı kalmak, zor zamanlarda umudunu kaybetmemek ve her zaman yardıma hazır olmak anlamına gelir.
Yazar Mehmet Kabadayı Hızır orucuna dair de şunları söylüyor:
"Alevi inanç (öğreti) sistemimi, dogmatik, ilahi ve semavi bir din değildir! Rızalık ve ikrar üzerine kurulu, semavi dinlerden ayrı, kendine özgü kavram, kural, örgütlenme, işleyiş ve düşünce yapısına sahiptir. Kendine has örgütlenme ve işleyiş kuralları vardır.
Alevi Yol’undaki Hızır kimdir?
Adil Aktaş, Fikri Demirtaş, Ergül Tuluk, Cafer Doğan
Her şeyden önce Hızır, Kızılbaş-Alevi-Bektaşi inancında ve yaşamında önemli bir yere sahiptir. Darda ve zorda kalan toplumlar mutlaka bir kurtuluş yolu veya bir kurtarıcı ararlar, Aleviler de kendilerine bir kurtarıcı yaratmışlar ve bunun adına da Hızır demişler.
Hızır’a sevgiyle bağlanıp, çeşitli misyonlar (görevler) yüklemişler. Hızır’ı inançsal ritüellerinin (ayin) içine almış, adına lokmalar yapmış, kurbanlar kesip Cemler yürütmüşler! Pir Sultan Abdal bir şiirinde; “Bin bir adı vardır, bir adı Hızır / Her nerede çağırsan orada hazır” diyerek Hızır’a yüklenen misyonu (görevi) hatırlatıyor.
Hızır, Alevilerin gönlünde yüreğinde bilincinde var olan ihtiyaç duyduğunda dara düştüğünde medet umduğu manevi bir güçtür. Çağrıldığında yetiş carımıza medet ya boz atlı Hızır denir!"
O, ateşin ışığı, suyun temizliği, havanın serinliği, toprağın bereketidir. Hızır, gönüllerin sultanıdır, umudun ve özlemin adıdır. O, dara düşenin carına yetişen, merhametle kucaklayan, kimsesizin kimsesi olan muhabbet yolunun rehberidir.
İnançlarında Hızır’a büyük önem veren Aleviler, onu adaletin, dostluğun, kardeşliğin, emeğin ve paylaşımın sembolü olarak görürler. Zor zamanlarda, başı darda kaldığında, fırtınada, karda, boranda yolda kaldığında ona sığınır, ondan medet umarlar. Çünkü Hızır, bir gönülde sevgi, şefkat ve merhamet varsa, işte oradadır.
Alevilikte Hızır kültü, paylaşmanın, dayanışmanın ve yardımseverliğin özüdür. Ne kadar çok paylaşırsan, ne kadar çok el uzatırsan, o kadar çok Hızır sana da yetişir. Umutsuz anlarda ansızın biri gelir ve "Hızır gibi yetiştin" denir ya hani, işte o, bu inancın yansımasıdır.
Bu yüzden Alevi yolunun çerağı hep yanar; mazlum için, hakikat için, adalet için…
Ya Hızır!
Cerağ gibi yanan delil oluruz,
Hak ve hakikati sende buluruz.
Meydanda ölmeden önce ölürüz,
Ateşte semah yürürüz...
Rıza Şehri'nden gelenlerdeniz,
Mansur’un darına duranlardanız.
Karanlık bilmeyiz, aşkımız vardır.
Ene’l Hakk diyen yolumuz vardır!
"Alevi inancında Hızır ayı ve Hızır orucu en önemli inanç günlerini içerir. Ocak ayının ikinci yarısında başlayan ve Şubat ayının son haftasına kadar süren Hızır ayı, Hakikat Yol’u (Alevi) inancı (öğretisi) içinde en önemli inanç günlerini içerir. Şubat ayının ikinci haftasında (‘bu yıl 11, 12, 13 Şubat’) başlayan Hızır orucu kimi yöre ve bölgelere ve ülkelere göre farklılıklar gösterir!
Aleviler, Hızır ayında kimi bölgelerde üç gün, kimi bölgelerde beş kimisinde de yedi gün oruç tutarlar. Hızır orucu gece yarısından itibaren başlar ve gün bitimi güneşin sır olmasıyla hava kararıncaya kadar sürer. Alevilikte oruç, kişinin kendi nefsini açlıkla terbiye etmesi değildir, bedensel, zihinsel ve ahlaksal olarak geliştirmesi ve özü itibariyle “Doĝa Ana’ya” minnet duyma ve kişinin kendi nefsini arındırması ile ilgilidir. Hızır orucuna, ister bir efsanenin ürünü, isterse bir inancın (öğretinin) ritüeli diyelim, burada önemli olan şey, bu geleneğin Alevi toplumu tarafından yüzyıllardır yaşatılıyor olmasıdır. Hızır için tutulan orucun ilk gününde günesin doğusuyla birlikte toprak anaya ve güneşe Ya Hızır denilerek aşk i niyaz edilir. Hızır’a adanmış olan dildeki dilekler, gönüllerdeki muratlar en yakın kutsal mekânlarda (Ziyaretgâhlarda) dile gelir. Gülbenkler okunur, ocaklarda ateşler yakılır, ocaklarda ateşler yakılır ve üç gün boyunca vardan var olan ışık kutsanır. Hızır için çerağ (delil) uyandırılır, uyandırılan çerağkaranlığa karşı aydınlığı, cehalete karsı bilime adanır."(Anadolu Işık- Alevilik, Mehmet Kabadayı)
Fotoğraf
Zeynelabidin Vakfı dedesi Ali Ekber Karaduman
Yorumlar
Yorum Gönder