Kayısı Çiçekleri ve Melita


Kayısı Çiçekleri ve Melita

Malatya'yı baştan başa kayısı çiçekleri bürüdü,
Sanki gökyüzünden yeryüzüne inen beyaz bir tül.
Her tomurcukta titreyen bir "Melita" adı,
Toprak, göğsünü çatlatan bir sevdayla soluk alıyor.

Bahar,
Fırat'ın dilinden süzülüp
Siyah kirpiklerine takılıyor.
Derme'nin suları, asırlık bir sevda gibi akar,
Aspuzu'nun bağlarına can verir, 
Malatya'ya umut saçar.
Beydağı ise saçlarına düşen ilk ışık,
Gözlerinin kuyusunda kayboluyor...

Şafak, yanağında kızıl bir buse bırakırken,
Tenin, baharın en taze esintisi,
Ruhumda açan bir çiçek bahçesi.
Toprağından doğurur güneşin altın yumurtasını...

Arslantepe'nin altı bin yıllık sessizliği bakışlarında çözülüyor.
Kara gözlerin, ruhumu saran bir iksir!
Her çiçek, ruhumun sana yazdığı sonsuz bir aşk mektubu,
Her kayısı, dudaklarının renginde, kavuşmanın hasretiyle yanan bir ateş

Melita!
Gözlerinde Fırat'ın köpüren isyanı,
Ellerinde tarihin kor gibi yanan kederi.
Aşk, bu toprağın çatlaklarından sızar,
Çiçek çiçek,
Kayısı çiçeği kokusu sinmiş rüzgar, hasretini getirir,
Ölümsüzlüğe kanatır yalnızlığımızı,
Sabah olunca her kayısı ağacı,
Kara gözlüm, sana uzanan bin koldur...
Kurumuş kayısı dalları, ayrılığın keskin bıçağı,
Duduğun sesi yüreğime saplanan bir hançer.

 Bostanbaşında 375 yaşında Kızılcık Ağacı
Tahsin Aydoğmuş, Fikri Demirtaş 
 Kızılcık  ağacı, 
Yusuf Kendirli'nin bahçesi


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Malatya'nın Ermeni Terzilerin Unutulmaz Anıları

HEKİMHAN- ULUGÜNEY İSTASYONU VAGON OKUL

Haceli: Malatya'nın Efsanevi Divanesi