Malatya’nın Güneşi, Kayısı’nın Türküsü
Malatya’nın Güneşi, Kayısı’nın Türküsü
Kara gözlerinde baharın ilk ışığı parlar,
Ceylan bakışlı, gece rengi saçları rüzgarda.
Kayısı çiçeği gibi narin bir aşkın uyanışı,
Sanki Malatya’nın sıcak ruhu sinmiş o cana.
Bahar düşerken Beydağı’nın eteklerine,
Toprak uyanır usulca,
Derin bir nefes alır doğa,
Tomurcuklar fısıltılarla açar gözlerini,
Siyah dalların ucunda beyaz bir masal başlar.
Önce sessizlik…
Sonra ince bir kıpırtı…
Ve birden,
Çiçekler patlar ışığa,
Gelin olur Melita’nın bahçeleri,
Rüzgârda salınır beyaz tülleri,
Güneş okşar nazikçe,
Bahar, toprakla sevdalı bir dansa durur.
Kokusunu çeker içine vadi,
Çiçekler umutla yıkanır,
Her yaprakta, her dalda,
Gizli bir türküdür baharın sesi.
Sonra…
Çağlalar belirir usulca,
Yeşil müjdeler asılır dallara,
Güneşin nazlı elleri dokundukça,
Toprak bereket fışkırtır bağrından,
Ve kızarır yanakları meyvenin,
Malatya’nın sıcak nefesiyle büyür,
Altın sarısına boyanır dallar.
Ve Temmuz…
Kavurucu sıcağında alın teri,
Toprakla birleşir sessizce,
Dal koparır emekçi eller,
Hasat türküsü yükselir bahçelerde.
Rüzgâr savurur kokusunu uzak diyarlara,
Her tanesi bir öykü,
Her çekirdeği geleceğe köprü,
Kayısı, sevda gibi yayılır dünyaya.
Malatya’nın güneşi,
Kayısı’nın türküsünü söyler,
Her mevsim yeniden,
Her daldan sonsuzluğa…
Kayısı, sofralara uzanan bereket,
Gençlere düğün,
Öğrenciye harçlık,
Emekçiye ekmek olur.
Fikri Demirtaş
29 Mart 2025, Malatya
Yorumlar
Yorum Gönder