Şeftali Çiçekleri ve Nisan Yağmuru


Nisan yağmuru dokunuyor saçlarına,
Gökyüzünün gizli ağlayışı,
Her damla yanaklarında eriyen bir şiir…
Gece kanatları çırpınırken rüzgârda
Zaman çatlarken sessizce,
Bir bahar hüznü süzülüyor toprağa.

Zeytin karası gözlerin,
Gamzelerinde çiçek açan nar ateşi,
Yüreğime düşen her yaprak,
Unutuşların dilini yakıyor.
Gülüşün kopardığı fırtınada,
Bir keman titrer sonsuzluğun eşiğinde!

Dudakların şafak!
"Seni seviyorum," diye haykırıyor nergisler,
Rüzgârla savrulan notalara dönüşen…
Bu ses, zamansız bir beste,
Duran bir an, kırılan bir kristal.

Ve o an:
Şeftali çiçekleri tüllerinden sıyrılıp
Kadrajıma düşen bakışınla çarpıştı.
Gözlerin; sürmeli bir gece,
Çiçeklerin arasından vuran şimşek!
Zaman kırıldı, anılar tutuştu;
Bir fotoğraf karesinde donan ömür,
İçimde yangına dönüştü.
Ah, o kokunun izinde!
Her fotoğraf bir yıldız kayması,
Mor bir hançer saplanır yüreğe,
Kavuşmanın imkânsız coşkusuyla…

Aşk, acının kök saldığı yerde filizlenir.
Yalnızlık: Bahar ortasında solan bir tomurcuk,
Kanadı kırık kelebeğin titreyişi.
Malatya’nın en nadide çiçeği bile
Hüznüyle suluyor bu aşkın küllerini.
Sen; uzak bir türkünün suskun dizesi,
Ben; o nağmeyi kanatan bir sır!

Şimdi şeftali çiçekleri ıslak…
Aşkımız, ilkbaharın dirilen rüyası.
Gözlerim her köşede seni ararken,
Kalbim; dinmeyen bir meltem,
Özlemin sarmalında dönüyor…


Bostanbaşı, Yeşilyurt  /Malatya 


 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Malatya'nın Ermeni Terzilerin Unutulmaz Anıları

HEKİMHAN- ULUGÜNEY İSTASYONU VAGON OKUL

Haceli: Malatya'nın Efsanevi Divanesi