Malatya'da Renk İhtilali
Bahar, Malatya’nın dağlarına usulca tırmanır
Yemyeşil bahçelerde kışın son düşü de erir.
Toprak, kabuğunu kıran bir canlı gibi silkelenir,
Narin tomurcuklar, rüzgârın dilinden öğrenir açmayı.
Dallarda bir renk ihtilali:
Ve şimdi, iğde kokusu yayılır dallarından,
Kızılcıklar altın mürekkeple yazar baharı,
Şeftali çiçekleri pembenin utancını taşır dudaklarında,
Kayısı ağaçları, gelinliğini giymiş bir tabiatın duaları…
Nar çiçekleri de bu ihtilale katılır, dallarında kızıl alevler gibi yanarak baharın coşkusunu zirveye taşır
Dağ eteklerine serpilir bin bir çiçekten halı
Sarısı güneşe meydan okur, moru geceye hasret.
Arılar, nektarın kutsal ritüelini başlatır,
Kuşlar, gökyüzünü çatlatırcasına bir neşe ile çınlar.
Güneş, toprağa düşer altın bir yelpaze gibi,
Kokusuyla sarhoş eder ıslak çamur ve filiz.
Dereler, kadim bir şarkıyı mırıldanır taşlara
Sanki zaman, Malatya’da yeniden doğar baharla.
Beyaz, sarı, kırmızı…
Hiçbiri birbirine benzemez,
Her renk, kendi hikâyesini fısıldar rüzgâra.
Kıskançlık değil, bir ahenktir bu:
Doğa, en görkemli tablosunu yapar sessizce.
Ve her canlı,
Baharın dirilten nefesine tutunur
Bu mucize, toprağın kalbinde hep taze,
Doğanın çarkı, devri daim eder durur.
Fotoğraf Galerisi :
Bostanbaşı bahçemden çiçekler
Fotoğraflar : Fikri Demirtaş
Yorumlar
Yorum Gönder