Malatya Arapgir Onar Köyü Büyükocak Cemevi( Selçuklu dönemi 800 yıllık)
Cemevleri: Hakk'a Giden Yolda Bir Nefes
Alevilik, Tanrı merkezli bir din ve devlet anlayışının aksine, insan ve doğa merkezli bir yaşam felsefesidir. Bu anlayışa göre Tanrı, dışsal ve erişilmez bir varlık değil, insanın ve doğanın içinde tecelli eden Hak'tır. Bu nedenle Alevilikte en büyük ibadet, insana ve doğaya hizmet etmektir.
Kızılbaş Alevi inançı kökleri evrenin varoluşuna uzanan ve tarih boyunca farklı kültürel ve dini unsurlarla etkileşime girerek şekillenmiş bir inanç sistemidir.
Alevilik-Kızılbaşlık, tarihsel süreçte yalnızca asimilasyon ve baskı gibi zorlayıcı faktörlerle değil, aynı zamanda etkileşim içinde olduğu farklı kültür ve inançlardan da doğal bir şekilde etkilenmiştir. Aleviliğin, Türk, Arap, Fars, Kürt gibi farklı etnik kökenlere veya Anadolu, Ortadoğu, Balkanlar gibi çeşitli coğrafyalara ait halklar, bireyler arasında görülmesi de bu sosyolojik ve coğrafi etkileşimin bir sonucudur.
Bu durum, Aleviliğin ırklar üstü bir inanç sistemi olduğunu ve farklı dillerde konuşan toplulukları kapsadığını gösteren somut bir olgudur. Bu çok dillilik ve çok kültürlülük, Aleviliğin yerel veya feodal kalıplara sığmadığının en önemli kanıtlarındandır.
Sonuç olarak, Kadim Aleviliğin temel ilkeleri ve öğretileri, yöresel ya da etnik sınırlılıkların ötesinde, evrensel bir geçerliliğe sahiptir. Alevilik, insana, doğaya ve hakikate dair sunduğu değerlerle tüm insanlığa hitap eden bir inanç ve düşünce sistemidir.
Alevi-Kızılbaş / Bektaşi inancının özü ve temel taşı, "Yol cümleden uludur" ilkesidir. Bu ilke, Alevi ahlakının, inancının ve tüm ibadet pratiklerinin üzerine inşa edildiği sarsılmaz bir hakikattir. Cemevi, bu ulu yolun manevi derinliğini, erkânın titizliğini ve toplumsal birliğin sıcaklığını kuşanarak geleceğe taşıyan kutsal bir meydandır.
Fotoğraf: M.Ali Tanrıvermiş
Arapgir Onar Köyü Büyükocak Cemevi
Bu meydanın kimliği, geçici şahsiyetlerin, siyasi aidiyetlerin veya maddi kaygıların gölgesinde kalamaz. Çünkü cemevine yapılan her hizmet, Hakk'ın rızasını kazanmak amacıyla, tamamen canlara ve bu kadim yola adanmış bir ibadettir. İnançlarının en temel ilkelerinden biri olan "bir elin verdiğini diğer elin görmemesi" esası, canlara gösterişten uzak, samimi ve riyasız bir hizmeti emreder.
Bu yüzden, cemevlerinin levhalarında ve isimlerinde kişilere, kurumlara veya derneklere ait adlar yer almamalı. Cemevi, bir etiket veya reklam aracı değil, yolun özünü taşıyan bir beyan ve bir nefestir. O sadece ibadet için vardır ve Hakk yolunda hizmet veren canların isimsiz, gönüllü çabalarıyla hayat bulur.
Malatya Akçadağ Kömekavak Mahallesi ( Köyü)
Cemevleri, Alevi-Kızılbaş /Bektaşi inancının kalbidir. Bu sebeple, burada icra edilen tüm erkanlar da yolun özüne sadık kalmalıdır. Geçmişten bugüne canları can yapan değerlerini, ibadetlerini ve erkanlarını yozlaştırmaya çalışan asimilasyon ve takiye odaklı uygulamalara asla geçit verilmemelidir. Erkanların, evrensel Aleviliğin gerçek öğretisine ve Hakk yoluna göre yapılması büyük önem taşır. Cemevi, yalnızca bir toplanma yeri değil, canların kendi hakikatleriyle buluştuğu, yolun ve erkânın özüne uygun bir şekilde Hakk'a yürüdüğü kutsal mekândır.
Bu yüzden, cemevlerinde yapılan her şeyin, alevi inancın temel ilkeleri olan sevgi, birlik, eşitlik ve Hakk'a yürüyüş ruhunu yansıtması gerekir. Aksi takdirde, cemevleri kimliksizleşir ve gerçek anlamından uzaklaşır. Cemevi, pirlerin ve canların bir araya gelerek "Gerçeğe Hü!" dedikleri, musahiplikten görgü cemine kadar tüm ritüellerin aslını yaşattıkları yer olmalıdır. Bu, sadece bir görev değil, yolun ve inancın sürekliliğini sağlamak adına üstlenilmesi gereken önemli bir sorumluluktur.
Anlamlı ve Özenle Seçilmiş Cemevi İsim Önerileri ve İlkeleri
Malatya Battalgazi Erenler Cemevi
Cemevi isimleri, geçmişi binlerce yıla dayanan kadim inancın özüne dokunan, cemaate aidiyet hissi veren, kültürel kökleri onurlandıran ve yolun evrensel değerlerini yansıtan temalardan özenle beslenmelidir.
Örnek : Hızır(Xızır), Ana, Pir, Rehber , Hakk Yolu, Hakikat Yolu vb. Cemevi isimleri
1. Ana Dil ve Kültürel Köklerin Onuru:
Her Anadil, her alfabe ve yazı dili önemlidir.
Alevi-Kızılbaş geleneği, tarihsel olarak farklı etnik yapıları, dilleri, lehçeleri ve kültürleri bünyesinde barındıran bir mozaiktir. Alevi-Kızılbaş / Bektaşi topluluğu, farklı etnik kimliklere ve ana dillere (Türkçe, Kürtçe, Zazaca gibi) sahip olmasına rağmen, ortak bir inanç ve kültür çatısı altında birleşir. Bu birliğin en belirgin göstergelerinden biri, ana dilin yanı sıra Farsça ve Arapça'nın dini inanç ve kültürel terimler üzerindeki güçlü etkisidir. Alevi felsefesini, nefeslerini ve hikmetli sözlerini içeren birçok eser, bu dillerin zengin terminolojisiyle kültürleri örülmüştür. Bu durum, zaman içinde ana dillerin zenginliğine rağmen dilsel bir asimilasyona da yol açmıştır.
Bu kültürel alışveriş, cemevlerinde ve günlük yaşamda kullanılan kavramlardan kişisel isimlere kadar geniş bir alana yayılır. Genellikle hangi etnik yapıda olursa olsun Alevi isimleri erkek ve kadın , Sünni isimleri gibi kendi ana dillerinden çok Farsça ve Arapça kökenlidir. Örneğin, Ali, Hüseyin, Hasan, Zeynel, Haydar, Cafer gibi erkek isimleri ile Fatma, Zeynep, Saliha, Ayşe gibi kadın isimleri bu etkiyi açıkça gösterir. Bu durum, Alevi-Kızılbaş inancının köklerinin dayandığı ortak manevi ve tarihsel mirasın bir yansıması değil. Bu isimler, etnik farklılıkların ötesinde, ortak bir asimilasyon yolu ve kimliğin sembolü haline gelmiştir.
Malatya Hekimhan Ballıkaya köyü( Mezirme) Karadirek Cemevi
Cemevi, hizmet ettiği topluluğun kimliğini yansıtmalıdır. Türkçe, Kürtçe, Zazaca , Farsça, Arapça gibi ana dillerde veya bu dillerdeki kadim kavramlarla isimlendirmek (Örn: Aşîtî Cemevi[Kürtçe: Barış], Heq Cemevi [Kürtçe/Zazaca: Hak], Dostluk Cemevi[ Farsça: arkadaş,yar ] ), inançsal kimlikle kültürel kimliği birleştirir, canların gönlüne hitap eder ve yerelliği güçlendirir. Bu, bir ayrışma değil, zenginliğin kabulü ve "cümle"nin bir parçası olmanın teyididir.
2. Yerel Aidiyet ve Toplumsal Hafıza:
Malatya Yeşilyurt Engüzekliler Cem ve Kültür Evi
Cemevi, içinde yeşerdiği coğrafyanın canlarına hizmet eder. Bu nedenle bulunduğu yerleşim biriminin adını taşıması (Örneğin: Türkmen Köyü Cemevi, Karacaahmet Sultan Cemevi, Dersim Düzgün Baba Cemevi, Hekimhan Basak Mahallesi Kültür ve Cemevi ), o mekanı özel kılar, toplulukla arasında güçlü bir bağ kurar ve tarihsel hafızayı canlı tutar. Ancak bu isimler, herhangi bir siyasi veya ideolojik çağrışımdan uzak, sadece coğrafi ve kültürel bir kimliği işaret etmelidir.
3. İnancın Temel Kavram ve İlkeleri:
Malatya Hekimhan Basak Köyü Cem ve Kültür Evi
Yolu'n felsefesini en saf haliyle yansıtan bu kavramlar, cemevinin manevi kimliğini doğrudan ortaya koyar.
Rızalık Şehri Cemevi:
(Tüm canların rızalıkla bir araya geldiği bir meydan olarak cemevi)"Rızalık olmayınca cemin olamayacağı" inancına vurgu.
Edep-Erkân Cemevi: Yol'un olmazsa olmaz disiplinini merkeze alır.
Hak-Muhammed-Ali Yolu Cemevi:İnancın temel çerçevesini açıkça belirtir.
Marifet ve Hakikat Cemevi: "İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır" düsturunu hatırlatır.
Eline-Diline-Beline Cemevi: Alevi ahlak anlayışının özünü isme taşır.
Lokma ve Niyaz Cemevi: Paylaşma ve dua kültürünü vurgular.
Toprak Ana, Pir Ana Cemevi:
Kadına verilen değeri gösterir.
Dört anasır Cemevi: Alevi inancında, Kainatın varoluşunda esa olan anasırlar; Hava, Su, Ateş ve Topraktır.
Dört Kapı Kırk Makam Cemevi :Kamil İnsan Olmak yolculuğu.
4. Yol'un Ulu Erenleri, Pîrleri ve Yol Göstericileri:
Yol'a hizmet etmiş, felsefeyi nefesleriyle ve duruşlarıyla yoğurmuş, bugünlere taşımış hakikat erenlerinin isimleri, bir mirası yaşatmak ve onlarla manen bağ kurmak anlamına gelir.
Pir Sultan Abdal Cemevi,
Hacı Bektaş-ı Veli Cemevi,
Abdal Musa Cemevi,
Şah İsmail Hatayi Cemevi,
Yunus Emre Cemevi,
Kaygusuz Abdal Cemevi
Karacahmet Cemevi,
Ahi Evran Cemevi (Ahilik ile olan derin bağı hatırlatarak)
5. Birlik, Kardeşlik ve Evrensel Sevgi Vurgusu:
Aleviliğin tüm insanlığa yönelik evrensel mesajını öne çıkaran, tüm canları kucaklayıcı isimlerdir.
Canlar Cemevi:En sade ve en güçlü ifade.
Dostlar ve Kardeşler Cemevi:
Cemalin, cem topluluğunun ruhunu yansıtır.
Barış ve Sevgi Cemevi: İnancın dünyaya yaymak istediği temel değerleri simgeler.
Birlik Ocağı Cemevi: Toplumsal beraberliği vurgular.
6. Işık, Aydınlanma ve Yolculuk Metaforları:
Aleviliğin akıl, bilim ve içsel aydınlanma (irfan) ile olan köklü ilişkisini vurgular.
Hakikat Işığı Cemevi,
İrfan Ocağı Cemevi,
Yol'a Doğru Cemevi,
Gökkuşağı Cemevi,
Meydan-ı Aşk Cemevi: Aşkı, Hakka ulaşmanın yolu olarak betimler.
7. Geleneksel, Sembolik ve Ocağa Bağlı İsimler
Hekimhan Ballıkaya Karadirek Cemevinde ki Şah İbrahim Veli Makamı Süleyman Özerol, Fikri Demirtaş, Mehmet Ali Güler, Adil Aktaş
Yöresel ocakların, hizmetlerin ve sembollerin adını taşıyan isimlerdir.
…Ocağı Cemevi(Örn: Ağuiçen Ocağı Cemevi,
Beyazıt-ı Bestami Ocağı Cemevi)
On İki Hizmet Cemevi,
Cem Sultan Meydanı,
Semah Evi,
Hıdırabdal Cemevi( Düşkünler Ocağı)
Maddi Katkının Adı Asla Olmaz: Rızalık ve Lokma İnancının Kutsiyeti
Alevi-Kızılbaş erkânının en temel prensiplerinden biri, ceme getirilen lokmaların kimden geldiğinin bilinmemesi ve sorulmamasıdır. Çünkü niyet, gösterişten (riya) uzak, sadece ve sadece Hakk rızası için olmalıdır. Getirenin değil, verenin (Hakk'ın) adı anılır. Bu kadim "rızalık ve gönüllülük" ilkesi, cemevlerinin inşası, tefrişi ve idamesi için yapılan maddi-manevi tüm katkılar için de geçerlidir ve değişmez bir kuraldır.
Cemevine katkı sunan bir kişi, kurum veya siyasi partinin, ideolojilerin adının cemevine verilmesi veya bu yönde bir talebin olması dahi, bu inancın özüne aykırıdır. Böyle bir uygulama, Yol'u değil, dünyevi çıkar, ego, kişisel itibar ve aidiyetleri ön plana çıkarır. Cemevleri, toplumun ortak emeği, alın teri, helal kazancı ve en önemlisi "rızalığıyla" ayakta duran kutsal mekanlardır. Hiçbir şahıs veya kurumun maddi gücü, bir cemaatin ortak iradesinden ve Yol'un ululuğundan daha değerli değildir. Bu türden bir yaklaşım, Yol'u ticarileştirir, erkânın kutsiyetini zedeler ve toplum içinde ayrışmalara neden olabilir.
Sonuç olarak, bir cemevinin adı, onun ruhunun bir yansıması, topluluğunun aynasıdır. Bu isim, geçici olanın değil, kalıcı olan Yol'un, erkanın, kültürel kimliğin ve toplumsal hafızanın sesi olmalıdır. Her harfi, bir erenin nefesini, her hecesi, cemaatin rızalığını ve birliğini taşımalıdır.
Cümle Canlara aşk olsun.
Muhabbetle...
Yorumlar
Yorum Gönder