Malatya Kayısı Araştırma Enstitüsü Yerleşkesinde Panoroma Malatya Kayısı Müzesi Kurulması

Fotoğraf sanal ortamda üretilmiştir.

Malatya Kayısı Araştırma Enstitüsü Yerleşkesinde
 Ponaroma Malatya Kayısı Müzesi Kurulması

​Malatya denince akla ilk gelen nedir? Şüphesiz ki altın değerindeki meyvesi: Kayısı. Bu meyve, şehrin sadece ekonomisini değil, yüzlerce yıllık kültürünü, emeğini ve kimliğini şekillendirmiştir.
Malatya "dünyanın kayısı başkenti" olarak da adlandırılmaktadır.
Kendine özgü tat ve aromasıyla ün kazanmış 2017 yılında AB tarafından Menşe adı ile Coğrafi İşaret olarak tescil edilmiş meyvedir. Malatya'nın kültürel duruşu ve tanıtım politikaları da bu eşsiz hazinenin etrafında örülmelidir. 

​ Ancak son yıllarda, "Ülkenin en büyüğü" gibi iddialı unvanlarla öne çıkan, ancak şehre olan organik bağları zayıf olan   müzeler kurulmuş olsa da, bu yatırımlar şehrin öz kimliğini temsil eden kayısı kültürünü gölgede bırakmaktadır. Bu durum, stratejik bir öncelik sapması ve şehrin en değerli mirasını değerlendirme konusunda ciddi bir eksiklik olarak görülmektedir.

Bu müzeler  Malatya'nın kimlik stratejisinde dikkat çekici bir çelişkiyi gözler önüne seriyor. Elbette bir kentin farklı sanat dallarına ve teknolojik mirasa sahip çıkması takdire şayan; ancak bu sahiplenme, şehrin öz hikâyesini ve binlerce yıllık emeğini anlatan müzeleri gölgede bırakıyorsa, burada bir kimlik karmaşası var demektir. Japonya, Almanya ve ABD gibi fotoğraf makinelerinin devlerinin bile akıl edemediği devasa müzelerin, kendi toprağının ve geçmişinin hikâyesini anlatmayan bir şehirde yükselmesi derin bir ironi barındırmaktadır. ​İşte tam bu noktada, Malatya'nın kendisine ait otantik hikâyesini anlatacak bir Kayısı Müzesi'nin yokluğu, büyük bir eksiklik olarak hissediliyor.

Celal Yalvaç, Fikri Demirtaş 

​Celal Yalvaç'ın Mirası ve Malatya'nın Altın Meyvesi 15 Aralık 2023’te aramızdan ayrılan usta gazeteci ve aydın Celal Yalvaç, ardında sadece yazılar değil, aynı zamanda Malatya'ya dair derin bir kültürel miras bıraktı. Onun engin bilgisi ve vizyoner bakış açısı, daha ortaöğretim yıllarında, 1953'te yaptığı bir ödevle kendini gösteriyordu. O dönemki adıyla "Malatya Kültürleri İstasyonu Müdürlüğü'ne" (Kayısı Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü) yaptığı gezi ve gözlemlerini titizlikle kaleme aldığı bu çalışma, araştırmaya olan tutkusunun ne denli eskiye dayandığının en somut kanıtıydı. Yalvaç, yaşamı boyunca kayısı kültürünün önemine inanmış, sohbetlerimizde de sıkça dile getirdiği Kayısı Müzesi fikrini gönülden desteklemişti. Onun için kayısı, sadece bir meyve değil, bir şehrin kimliği, tarihi ve geleceğiydi. Nur içinde yatsın, fikirleri ve mirasıyla daima aramızda yaşayacak.


​Örnek Bir Müze: Duyulara Hitap Eden Bir Şölen

​Kayısı Müzesi, sıradan bir sergi mekânı olmaktan çıkıp, ziyaretçiyi içine çeken, duyularına hitap eden ve unutulmaz bir deneyim sunan çok katmanlı bir yaşam alanı olarak tasarlanabilir. Bu müze için en ideal adres, bilimin toprakla buluştuğu yer olan Malatya Kayısı Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'dür. 290 dekarlık arazisiyle, müze için sadece bir bina değil, canlı bir arka plan sunar.
​Müzenin kalbinde, ziyaretçileri zamanda yolculuğa çıkaran bir Tarih ve Bilim Koridoru yer almalı. Burada, Osmanlı arşivlerinde adı geçen Malatya kayısısından, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla kurulan Meyvecilik İstasyonu'nun hikayesine kadar kronolojik bir anlatım sunulmalıdır. 

Malatya Kayısı İstasyonu

Dokunmatik ekranlarda kayısı çeşitlerinin genetik haritalarını inceleyebilmeli, fidan dikimi animasyonlarını izleyebilmelisiniz.
​Enstitünün arazisi ise, dört mevsimi deneyimleyebileceğiniz bir Açık Hava Sergi Alanı'na dönüştürülmelidir.

İlkbahar: Pembe-beyaz çiçekler arasında yürüyüş yaparken arıların vızıltısını duyacak, eşsiz kokuyu içinize çekeceksiniz.

​Yaz: Dallarından sarkan olgun kayısıları toplayacak, geleneksel islim ve kurutma yöntemlerine tanıklık edeceksiniz.
Fotoğraf: M.Orhan Alkaya 

​Sonbahar ve Kış: Altın sarısı ve kiremit kırmızısı yapraklarla kaplı yollarda yürüyecek, kış uykusundaki dinginliğin ve karla kaplı ağaçların yalın güzelliğini gözlemleyeceksiniz.
​Müze, sadece bir bahçe değil, aynı zamanda yaratıcılığın merkezi olmalıdır. Kayısı ağacından yapılmış heykeller, mobilyalar ve oyuncaklar ile sanatın ve zanaatın bu doğal hazineyle nasıl buluştuğunu göreceksiniz. Ziyaretçiler, müze içindeki Lezzet Laboratuvarı'nda kayısılı sucuktan reçele, dondurmadan çaya kadar birçok ürünü tadabilecek. Ayrıca, kayısı çekirdeğinden takı yapımı veya kurutma teknikleri üzerine atölye çalışmaları da düzenlenebilir.
​Sonuç olarak, Malatya için bir Kayısı Müzesi kurmak sadece turistik bir yapı inşa etmekten öte, şehrin kendisine, tarihine ve geleceğine verdiği en anlamlı sözdür. Diğer müzeler şehrin kültürüne katkı sağlayabilir, ancak hiçbiri Kayısı Müzesi kadar Malatya'nın ruhunu, onun "altın yumurtasının" hikayesini bu kadar gururla ve sahicilikle anlatamaz.


Proje Önerisi: Malatya Kayısı Araştırma Enstitüsü Bünyesinde Kayısı Müzesi Kurulması
1. Giriş
Bu proje önerisi, Malatya'nın uluslararası alandaki en önemli markası olan kayısıya adanmış, kapsamlı bir müze kurulması amacıyla hazırlanmıştır. Malatya'nın kültürel kimliğini güçlendirmek, kayısıya dair bilimsel ve kültürel bir bellek oluşturmak ve şehir turizmine eşsiz bir katkı sağlamak hedeflenmektedir.
2. Mevcut Durum Analizi

Malatya, kayısı üretimi ve kültürüyle dünya çapında tanınan bir kent olmasına rağmen, bu değerini bütüncül bir şekilde anlatan ve tanıtan bir müzeye sahip değildir. Şehirde ithal Fotoğraf Makineleri ve Radyo-Gramofon gibi  tematik müzeler kurulmuş olsa da, bu yatırımlar şehrin öz kimliğini temsil eden kayısı kültürünü gölgede bırakmaktadır. Bu durum, stratejik bir öncelik sapması ve şehrin en değerli mirasını değerlendirme konusunda ciddi bir eksiklik olarak görülmektedir.

T.Özal Üniversitesi Ziraat Fak.öğretim görevlisi  Prof.Dr.B.Murat Asma'nın "Malatya Apricot" kitabı İsveç'te düzenlenen prestijli "Gourmand World Cookbook Awards 2023" (Gourmand Dünya Yemek Kitabı Ödülleri 2023) yarışmasında “Meyve Kitapları” kategorisinde birincilik ödülüne layık görülmüştür.

​3. Proje Vizyonu ve Amacı

Kayısı Müzesi'nin vizyonu, kayısıyı bilimsel, tarihi, kültürel ve sanatsal boyutlarıyla çok yönlü bir deneyim haline getirmektir.

Ana Amaçlar:
​Malatya'nın kayısı ile özdeşleşen kimliğini pekiştirmek. Kayısının tarihsel ve bilimsel gelişimini gelecek nesillere aktarmak. Sürdürülebilir turizm için eşsiz bir destinasyon oluşturmak.
​Kayısı kültürünü ve sanatını tanıtmak, geleneksel zanaatları yaşatmak.

4. Proje Detayları ve Kurgusu

Müze, Malatya Kayısı Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nün 290 dekarlık geniş arazisinde, bir "yaşayan müze" konseptiyle kurgulanacaktır.

Konumun Avantajı: Şehir merkezine yakın konumu ve "yaşayan bir laboratuvar" niteliği taşıması, müzeyi teorik bilginin somutlaştığı, uygulamalı bir deneyim merkezine dönüştürecektir.
Sergi ve Deneyim Alanları:

​Tarih ve Bilim Koridoru: Kayısının tarihi yolculuğu, kronolojik belgeler, fotoğraflar ve interaktif dokunmatik ekranlarla anlatılacaktır. Enstitü'nün ıslah çalışmaları ve genetik haritaları ziyaretçilere sunulacaktır.
Dört Mevsim Deneyim Bahçesi: İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış aylarında kayısı ağacının döngüsünü deneyimleyebilecekleri bir açık hava alanı oluşturulacaktır. Ziyaretçiler mevsimine göre çiçeklenme, hasat ve kış uykusu süreçlerine tanıklık edecektir.

Kayısı Arşivi ve Kütüphanesi: Kayısıya dair yerli ve yabancı tüm yayınların, araştırmaların, belgesellerin ve fotoğraf albümlerinin bulunduğu bir arşiv ve kütüphane oluşturulacaktır.
Sanat ve Yaşam Alanları: Kuruyan kayısı ağaçlarından yapılmış heykeller, mobilyalar ve el sanatları ürünleri sergilenecektir. Bu alanda, geleneksel müzik aleti duduk da dahil olmak üzere ahşap zanaatının incelikleri gösterilecektir.
Lezzet Laboratuvarı ve Atölyeler: Kayısıdan üretilmiş çeşitli yiyeceklerin tadım ve satış noktaları yer alacaktır. Ziyaretçiler için kayısı kurutma ve yemek atölyeleri düzenlenecektir.
5. Beklenen Sonuçlar ve Faydalar

Ekonomik Katkı: Kayısı Müzesi, yerel ve uluslararası turist çekerek şehir ekonomisine önemli bir katkı sağlayacaktır.
Kültürel Güçlenme: Malatya'nın kültürel mirası korunacak, kayısıya dair tüm bilgi ve değerler kayıt altına alınacaktır.
Eğitim ve Tanıtım: Okullardan gelecek öğrenciler için eğitici bir platform sunacak, Malatya'nın tanıtımında güçlü bir araç olacaktır.

Kayısı Araştırma Enstitüsü Kayısı bahçesi
Fotoğraf: Fikri Demirtaş 

Kayısı, bizim için sadece bir meyve değil, Malatya'nın alın teri, kimliği ve ruhudur. Bu nedenle, şehrimizin kültürel, sanatsal ve sosyal yaşamına yeni bir soluk getirecek bir Kayısı Müzesi kurmak artık bir tercih değil, bir zorunluluktur. Bu müze, sadece tarihimizi sergilemekle kalmayacak; aynı zamanda nesilden nesile aktarılan emek dolu hikayelerimizin yankılandığı, halkımızı bir araya getiren ve geleceğe umutla bakmamızı sağlayan canlı bir kültür ve sosyal yaşam merkezi olacaktır. Kayısı Müzesi, Malatya'nın kendi öz hikâyesine sahip çıkmasının ve bunu tüm dünyaya duyurmasının en güçlü simgesi olacaktır.


Fotoğraf Galerisi:

Fotoğraf. M.Orhan Alkaya 


Akçadağ Öğretmen Okulu Yerleşkesi
Fotoğraf: Fikri Demirtaş 

Yorumlar

  1. Köylü üretir, komisyoncu alır stok eder ve kışa doğru aldığı fiyatın çok üstün de piyasaya sunar.Sehrin ekonomik hayatında bu kadar öneme sahip bir ürünün tanıtımı için bürokrasi akıl edip de bir müze oluşturmaz.Adeta bindiği dalı kesmeye benzeyen ufku olmayan bir düşünce.Onerilerin ve sunduğun çözüm yolları dilerim bu ufku olmayanların, ufuklarinin açılmasına vesile olur Fikri hocam.Emegin, damağın var olsun.

    YanıtlaSil
  2. Emeğin dimağın var olsun.Tesekkurler.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Haceli: Malatya'nın Efsanevi Divanesi

Arguvan'da Lezzetin ve Geleneğin Buluştuğu Gün: Yöresel Yemek Yarışması Coşkusu

Malatya'nın Ermeni Terzilerin Unutulmaz Anıları