Çalı Kuşunun Çığlığı
Çalı Kuşunun Çığlığı
Barguzu’da gece,
gül ve tomurcuğun kokusu
usulca yükseliyor göğe.
Sanki yıldızlara mektup yazıyor
bağların nefesi.
Aspuzu’nun serin gölgelerinde
geçerdi yollarım.
Tecde, Barguzu, Kileyik, Banazı, Çarmuzu, Orduzu, Kündübeg, Çırmıktı…
Her biri bir ezgi gibi,
Derme’nin âb-ı hayat suyunda yankılanırdı.
Şimdi ise…
betonun soğuk nefesi
boğuyor bahçeleri.
Gelincikler,
daracık toprakta
son çığlıklarını fısıldıyor rüzgâra.
Beydağı’nın eteklerinden dökülen
mavi, yeşil, gümüş ışıklar
artık yalnızca hatıralarda.
Bir zamanlar gövdesine yaslandığım ağaçlar
birer birer düşüyor toprağa.
Geçmiş, dili tutulmuş bir masal şimdi.
Kayısının altın gülüşü,
armudun serin tadı,
ayvanın keskin kokusu,
kızılcığın kan kırmızı nefesi,
Banazı üzümünün mor taneleri,
Barguzu’nun kokulu elması,
sapsarı, güneşin sıcaklığıyla yanakları kızarmış,
tatlı ve sulu şeftalileri…
Hepsi,
bir düş gibi gömüldü betonun karanlığına.
Ve birden,
sürmeli kara gözlerin geliyor aklıma.
O gözlerde saklıydı
baharın tazeliği,
kayısı çiçeklerinin beyazı,
derelerin şavkı,
rüzgârla sallanan dalların sırları.
Şimdi doğa suskun,
ama o gözler hâlâ içimde
bütün kaybolan yeşilliklerin hatırasını taşıyor.
Bir bakışın bile
yıkılmış bahçeleri yeniden kuracak kadar güçlü.
Oysa kuşlar vardı,
her sabah türkülerini
dallara asarlardı.
Çiçekler vardı,
binbir renkleriyle toprağı süslerdi.
Hepsi, ruhumuzun aynasıydı.
Ve şimdi
yüreğimde hâlâ
bir çalı kuşu ötüyor—
doğaya,
aşka,
geleceğe dair bir sızıyla.
Fotoğraf Galerisi:
* Aspuzu :Malatya'nın bağlarının eski adı Barguzu, Çarmuzu, Orduzu ise semtlerinin adı. ''Zu '' ise Hititçe ''meyve bahçesi'' demek.
Yorumlar
Yorum Gönder