Rüzgâra Fısıldadım Adını

Rüzgâra Fısıldadım Adını

Bir ceylana esir düştüm,
bir çift sürmeli göze…
Uzaklardan baktım hep —
yüreğimle,
bir sır gibi içimde büyüttüm.

​Yalnızlık,
ağır ağır çöktü içime.
Her sabah adınla uyanır,
her gece özleminle yanarım.
Sen —
aklımın ilk ve son cümlesisin.

Gözlerimde sakladım suretini,
bir giz gibi,
bir dua gibi…
Zaman ördü aramıza duvarlarını;
ellerim dokunamadı ama
kalbim bin kez sarıldı sana.

Ey o görünmez yazgı,
belki bir rüzgârın kanadına
adını yazardım;
belki bir yolun taşına
gölgeni düşürürdüm.

Şimdi ise,
yüreğimin derin kuyularında
özlemin uğulduyor.
Adını fısıldıyorum rüzgâra —
bir sır gibi gelsin kulağına.

​Sensiz geçen her gün,
bir ömür kadar uzun,
bir zindan kadar karanlık.
Senden ayrı yaşasam da
gönlüm sana düğümlü.
Üşüyen kalbim,
hasretinle yanarak,
seninle nefes alıyor hâlâ.


Fikri Demirtaş
Malatya, Kasım 2025


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Arguvan'da Lezzetin ve Geleneğin Buluştuğu Gün: Yöresel Yemek Yarışması Coşkusu

Kayısı ve Su: Hayati Bir İlişki

Fırat'ın Kıyısında Bir Zaman Yolculuğu: Gerger'in Saklı Köyleri